31 Aralık 2018 Pazartesi

Doğada (bilmem kaç nolu)Yürüyüş


Bloğumda yer alan yayınların bir çok kez yılın hangi döneminde nelerin yaşandığının bir tutanağı gibi olduğu için bu yayını da Miladi Takvim dahilinde olmasını istiyorum.Sene bu gün son buluyor yarın yeni bir yıla adım atmış olacağız ve bu yayın geçen seneye ait olacak.
Geçen seneye ait olmaması için de hızlıca bloguma eklemek istiyorum,taslaklarım hazır yayınalr ile dolu ama yarıyıl tatili sebebiyle fırsat bulup da yayına alamıyorum,bıraktığınız yorumları cevaplamakta bile sıkıntı çekiyorum.Yayınlıyorum ama,yorumuma ne oldu deyip merakta kalmanızı istemiyorum çünkü.
Bana gönül koymayın gözünüzü sevdiğim dostlarım..


Doğada yürütttüm yine kızlarımı geçen hafta,orman nerdeyse tamamen kahverengine bürünmüştü.Hava da öyle soğuktu ki üşürler diye kaygılandım üşüdüler de,salya sümük ayakkabılarda bolca çamur ile eve döndük yine de güzeldi tabii.
Bolca kuru yaprak topladık,kuş tüyleri palamutlar.
Palamutların nasıl filizlenip toprağa tutunmak için hazırlandığını gözlemledik.



İşte böyle kırmızı taze bir filiz boy gösteriyor ardından toprağa daha da yaklaşıp tutunuyor heralde..


Muazzam güzellikte bir yaprak bulduk kurumuştu ama nemli olduğu için yumuşacıktı.



Bu mantarlar her yıl gidip ziyaret ettiğim ve her seferinde gövdesinde çeşit çeşit mantarlar barındıran ölü bir ağacın üzerindeydi.


Bunlar da kesilmiş bir ağacın gövdesinde meydana çıkan bakteri gibi bir şey olsa gerek,bunları ilk kez gördüm.



Mantarları çoooooook çok seviyorum..burdaki türü daha evvel görmemiştim
Tek başınaydı üstelik :(



Küçücük bir kasabada yaşıyoruz,ormanımız küçük aslında ama buna da şükür,doğada olmak beni öyle mutlu ediyor ki özellikle de sisli günlerde mantarların coştuğu yaprakların yumuşacık olduğu zamanlarda dolaşmaktan çok keyif alıyorum.
Bunu çocuklarıma da aşılamak istiyorum bu yüzden kar bile olsa soğuk bile olsa onları dışarıya çıkartıp ormanda yürütmeye gayret ediyorum..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Frankfurt Kitap&Kültür Fuarı


Frankfurt Kitap&Kültür Fuarı eşimle ziyaret edilerek bir kucak dolusu kitaplarla ve çeşitli kuru yemişlerle evimize dönmemize sebep oldu.
Okunacak çok sayıda kitabım olduğu için kendime bir kitap dahi almadım ancak eşim gördüğü cezbedici kitap kapaklarından yola çıkarak kendisine bir adet değil tam altı adet kitap aldı.Pek sık okuyan biri olmadığı iki sanıyorum ki bu kitap stoğu kendisini yıllarca idare edecektir :)


Modern bir tanımla bu denli ''prezentabl'' olan kitapların standları arasında dolaşırken başım döndü benim.Seçim yapmak öyle zor oluyor ki kimileri kitap almadan standlardan ayrılabiliyor(benim gibi).


Kitap kapağı demişken,Dünya Klasikleri'nin boy gösterdiği yukarıdaki kareye bakmanızı rica ediyorum,öyle güzel kapakları var ki insan elini sürmek bu kitapların sayfaları arasında kaybolmak için can atıyor resmen.


Fuar Türk Kültürü ile de ilgili olduğu için bir bölümü yiyeceğe bir bölümü kıyafete başka bir bölümü ev ve arsa satışına ve tabii li yukarıdaki karede gördüğünüz üzere kuru yemişlere ev sahipliği yapıyordu.Her birinin tadına bakmak istiyordum ama kurutulmuş bir zencefil yedikten sonra ağzımın yanması beni bu isteğimden geri çevirdi.






Eşimin aldığı kitaplar Diriliş Ertuğrul dizisine olan tutkusunu gösteriyor dolayısıyla çoğunlukla savaş temalı kitaplar seçti ben kendim için kitap almadım ama ailemiz için ilgimi çeken ve çok faydalı olduğunu düşündüğüm Canım Ailem Etkinlikleri ile Bilmeceler kitaplarını aldım.
Canım Ailem Etkinlikleri kitabını tavsiye edebilirim,özellikle ''ne yapsak,ne oynasak'' diyerek çaresizlik noktasına gelinen durumlar için birebir.Ailemizle oynayabileceğimiz çok güzel oyunlar var.


Fuardan iki görsel ekleyerek yayınıma son veriyorum,yakında olanlar gidip ziyaret edebilirler.Bu tür etkinliklerin sayısı hep artsın dilerim özellikle de okulların yarıyıl tatiline girdiği bu dönemde zira tatil nerdeyse yirmiüç gün sürüyor ve yapılacak çok fazla bir şey bulunmuyor kışın ortasında.

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

28 Aralık 2018 Cuma

Cuma Kartı:Mükemmel


Bu haftanın Cuma kartı beni inanılmaz etkileyen bir söz ile ilgili.Erteleme alışaklığının ne denli zararlara yo laçtığını hepimiz az çok yaşamışızdır,an ile ilgili de bildiklerimiz bizi hareket geçirecek kadar etkiliolamıyor çoğu zaman..bu hafta telefonumda böyle bir kart yer alsın istiyorum..beklememek ve ertelemek için tam yerinde bir tenkittir bence :)
Sevgilerimle..


Kartı orjinal boyda görmek veya indirmek için:

MÜKEMMEL



Sevgilerimle,hayırlı cumalar..

UYARI:Tasarım tamamen bana aittir,gelir elde etme amaçlı kullanıldığı takdirde hakkım helal değildir.
Kişisel kullanım dışında hiç bir yerde kullanılamaz.

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

26 Aralık 2018 Çarşamba

Artan Kumaştan Lastikli Toka Yapalım(resimli anlatım)


Blog yazmanın güzel yanlarından biri de asla elinizi sürmeyeceğiniz işlere balıklama atlamanızı sağlama gücüdür..nicedir ertelediğiniz bir çok şeyi en güzel şekilde vucüt buması,üretmenin lezzetiyle paylaşmanın tadını çıkartmaktır.Bu yüzden diyorum ki:Blogun yoksa aç!
Yaşasın blog yazmak!
Aklımda olan küçük bir projeyi nihayete erdirmiş yarı yolda bırakmadan huzurlarınıza gelmiş bulunuyorum dostlarım..
Yapılacak şey neydi?..artan kumaştan veya eski kumaştan lastikli toka!..
Biraz sıkıntısı olsa da buna asla kafayı takmadan el emeği göz nuru tokamızı kendimiz yapabiliriz.
Elimi ne zaman bir işe uzatsam hamdolsun yalnız kalmıyorum bazen kedim gelir bazen kızlarım..bu sefer bana büyük kızım eşlik etti..
80x80 olan devasa Alman tipi yastıklarını normal yastık ölçüsüne almak gerekiyordu dolayısıyla fazlalık olan kumaş kesildi ve elimde mis gibi iki parça kumaş kaldı,bu kumaş parçaları da pamuklu olduğundan şahane toka olur diye düşündüm..
Yapım aşamalarını resimli olarak ekledim;buyurmaz mısınız?



  1. Kullanmak istediğiniz kumaşı geniş (7-8cm) genilşliğinde kesin,ben birden fazla toka yapacağım için bir kaç tane şerit kestim.
  2. Kumaşın iyi yüzü içte kalacak şekilde düz bir dikiş çekin.
  3. Elde ettiğiniz kumaştan şeridi çevirin.
  4. Kumaş şeridin 3'te biri kadar bir uzunlukta lastik kesip ilikli iğne ile kumaş şeridin içinden geçirin.
  5. Geçirilen lastiğin kaymaması için düğüm atanlar da var ben size dikişle sabitlemenizi öneririm,bu şekilde daha sağlam oluyor.Lastik sabitlendikten sonra kumaşın bir iç içe geçirip son bir dikiş daha çekin.



Küçük bir proje ama söz konusu üretmekse keyifli hale gelebiliyor,görüntüdeki havuçlu kekimiz de bu günlerde yayına girecektir inşallah,bir çay bir kahve veya bir parça kek eşliğinde bu küçücük projeler daha keyifli hale geliyor.


Elde ettiğim kumaştan lastikli tokanın son görünümü böyle..


Pek başarılı olmayan görüntüsünü çekme eylemimin sonucu şöyle..


Anı olarak kızlarımın kara tahtasından istifade ederek uzaktan görünümü ise bu şekildedir..bu tür lastikli tokaları yapmak çok çok kolaydır minik bir parça kumaş bile işinize yarayabilir.

Sevgiler..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

21 Aralık 2018 Cuma

Cuma kartı:Orjinal Kal


Hava soğuk,bir çok yerde yağmurlu veya karlı dolayısıyla şöyle özgüvenimizi yüksek tutacak bir şeyler lazım diye düşündüm,az biraz motive edici sözler işe yarıyor her zaman,değil mi:)
Kendimiz kalalım orjinal olalım aman ha kopyalayarak başkalarını güzel enejimizi boşa sarf etmeyelim canlar..sayenizde her Cuma günü telefonumda yeni bir duvar kağıdı oluyor,mutluluk verici bugünkünü de denedim buradan solgun kalıyor belki ama telefonda öyle tatlı ve yumuşak bir görünümü var ki,bayıldım!!
Deneyimleyerek ne dediğimi anlayacaksınız..

Sevgilerimle...


Kartı orjinal boyda görmek veya indirmek için:

ORJİNAL KAL



Sevgilerimle,hayırlı cumalar..

UYARI:Tasarım tamamen bana aittir,gelir elde etme amaçlı kullanıldığı takdirde hakkım helal değildir.
Kişisel kullanım dışında hiç bir yerde kullanılamaz.

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Yatak ve Hayat


Modern hayat yatağı çok farklı yansıtmaya çalışıyor,verilen mesajlar yatağın asıl görevini nerdeyse unutturuyor.
Peki gerçekten yatak nedir?
Yatak,hayatın hayaller,n yeni başlangıçların çıkış noktasıdır,bir hastalık sebebiyle günlerce üzerinde durmak zorunda olduğun yatak sana kendini sorgulaman için güzel bir zemin olur bazen,bakış açını değiştirebilen güçte olur,çevrendeki insanlara ve olaylara farklı bakmana vesile olur.Yatak kutsaldır ve göz dikmek dil uzatmak tehlikeli bir iştir..İnsanın nasıl ki saklısı ve sırrı kıymetli ve değerliyse gözetmesi gereken bir şey daha vardır ki o da yatağıdır.Öylesine derin öylesine yanlış tasvir edilen bir şeydir ki yatak,genel olarak yatak denince ya şehvet gelir insanın aklına ya da iyi bir uyku uyuma durumu ancak yatak bunlarla sınırlı hele bunlardan ibaret asla değildir.

Yatağı,konfor veya saatlerce uykunun uyunabileceği bir şey olmadığını anlamak zorundayız.Bizim,bu modern hayatta yatak kavramı gittikçe aşağılanır ve anlamını yitiren bir şey oldu.
Oysa yatak nerdeyse hayatın başlangıç noktasıdır.Veya yeniden başlamanın,var olan yaşantının gözden geçirme yetisidir.
Bir ailenin kuruluşu orada başlar,bir insanın fiziki olarak vucüt buluşu orada başlar,oradadır eşlerin sağlığı oradadır dertlerin konuşulduğu kararların alındığı,ağlandığı veya huzur hissedildiği yer.Oradadır insanın kendine söz verişleri,kendini aciz ve yetersiz hissedişi.
Yataktadır.
Bu yüzden yatağın konforlu veya rahat olması değildir önemli olan veya gözetmemiz gereken unsur,yatakta aranması gereken daha büyük daha anlamlı şeyler vardır.
Mesela sabır ve fedakârlık bunların yanısıra anlayış ve çare bulma tohumları çoğunlukla yataklarımzıda kök salar.

Steve Jobs'un sözleri de gelir aklıma:

Dünyadaki en pahalı yatak nedir?
– “Hasta yatağı”
Birisini arabanızı kullanmak için, para kazandırmak için işe alabilirsiniz, fakat hastalığınızı taşıyacak birisini bulamazsınız.

Yatak insanoğlunun daima imtihan ve mükafat kapısı olmuştur.
Bir hasta örneğin yatağı bazen hapis gibi görür bazen bir ceza gibi görür oysa o hapis anlarında o ceza diye nitelendirdiği günlerde ne büyük dersler alır.
Hastanede bir gün bile yatmanın bize hissettirdikleri paha biçilemeyecek kadar değerleşir gözümüzde.
Hayata o hasta yatağından çıktıktan sonra bambaşka gözlerle bakarız bir de.
Eve gidişimiz,bedenimizi sanki ilk kez yıkayışımız ve sonrasında evimizin her eşyasını her köşesini her detayını ilk kez görür gibi bakışımızı günlerce istemeden yattığımız o hasta yatağına borçluyuz.
Hasta yatağı hapis iken ve nasıl oluyorsa Rabbim,bana yepyeni bir başlangıç nasip etmiş gibi hissediyorum şu an,deriz..
Yepyeni bir hayat yepyeni gözler,herşeyi kusursuz olan bir beden ve sevdiklerimiz..hepsinin kıymetini o yataktan kalktıktan sonra anlamamız görmemiz mümkün..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

19 Aralık 2018 Çarşamba

Tavuk Kapama(Salçasız)


Hani hiç olmayacak kişi çok olacak ve çok sevdiğiniz bir yemeği güzel yapar ya..ve yine hiç ama hiç istemediğiniz halde o tarifi kendisinden istemek gururunuza zor gelir ya..işte bu tarif tam da bu şekilde tarif defterime girmiş oldu.
Bir çok evde yenen bu yemeği kendisinden pek de haz etmediğim demeyeyim de pek hoşlanmadığım veya hiç bir şekilde yakınlık ve samimiyet kurmayı istemediğim bir insanın elinden öyle nefis yapılıyordu ki ben bu tarifi istemekle istememek arasında ciddi anlamda boğuştum kendimle..
Oluyor bazen :)
Bu tür duygularımıza da yenilmekte fayda varmış çünkü benbu tarifi elbette sonunda kendisinden aldım hatta kendisi seve seve püf noktalarıyla birlikte vermiş oldu vermesine ama ben de gururun bir nevi zararını görmüş oldum.
Konumuz elbette gurur değil ama dediğim gibi,böyle durumlar herkesin başına gelebilir,ben tarifi aldım evde defalarca denedikten sonra biraz daha geliştirdim ve zamanla aile için çok çok güzel bir yemek elde etmiş oldum.
Demek ki neymiş?
Gerçekten sevdiğin bir şey varsa o konuda gururu araya katmayacaksın.
Go for it girl!..demeyi bileceksin :)
Tarifimin fotoğrafları yine pek iyi sayılmıyor,ışık konusunda da zorluk çekiyorum,mutfağım evin arka kısmında kalıyor iyi ışık almıyor ne gündüz ne de gece,mutfak lambasının ışığı da sarıya bakan bir renk olunca sonuç ortada..bir çok tarifimin fotoğraflarını sırf bu yüzden yayına alamıyorum.
Tarife geçelim..

Evvela şunu söyleyeyim ki bu yemek çabuk yapılan bir yemek değildir ve evet ilk kez yapacak olanları biraz yorabilir ama inanın ki değer..
Pişme süresi kısacık,tüm sıkıntısı hazırlık sürecindedir öyle ki isterseniz yapımına bir gün öncesinden de başlayabilirsiniz.
Borcam tepside denediğim ama en güzel sonucu bu en sıradan metal tepside aldığım için sürekli bu yemek için bu tepsiyi kullanıyorum,lezzetine mutlaka katkısı vardır diye eklemeden geçemedim.

MALZEMELER:

3 adet tavuk budu
6 su bardağı et suyu(tavuk suyu)
3 su pardağı baldo pirinç
3 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz karabiber kuru nane

YAPILIŞI:

  • Tavuk etlerini en fazla 20dk kaynatıp suyunu süzerek bir tencerede bırakın.
  • Pirinci suda beklemeye alın
  • Tavukları iyice yıkadıktan sonra her budu ikiye ayırın.
  • Tepsiye dizip baharlatlandırın,üzerine 2 yemek kaşığı sıvıyağını gezdirerek üstü hafif renk alana dek fırınlayın.
  • Fazla fırınlamanıza gerek yok,öncesinde kaynatılmış bu işlemin ardından da tekrar fırına gireceği için güzelce pişmiş olacaktır.
  • Tavuklar hafif renk aldıktan sonra fırından alınarak ayrı bir tabağa alınır.
  • Pirinç unlu suyu çıkana kadar yıkanır ardından baharatlı tepsiye konarak tereyağı eklenip iyice kavrulur(ocak üstünde orta ateşte).
  • Pirinç kavrulduktan sonra tavuk suyu eklenir.
  • Son olarak da tavuklar da güzelce pirincin arasına yerleştirilerek fırına verilir.
  • Pirinç çekilene dek pişirilir yaklaşık 15-20 dk.
  • Fırın sıcaklığı yüksek olmamalı zira pirinç suda bekletildiği tavuklar da önceden haşlandığı için yemek kısa sürede hazır olacaktır.
  • Sıcak servis edilir.




Tavukların baharatlandırılarak fırına girmeden önceki görünümü.


Baharatlar en başta girdiği için iyice tavuk etine tenefüs ederek daha lezzetli olmasını sağlıyor.Sıvıyağ yerine zeytinyağı kullanmakta fayda var,zeytinyağı yüksek ısılara daha dayanıklı olduğunda yemeğinizin daha lezzetli olmasında önemli bir rol oynuyor.


Tavukların fırınlama işleminden sonraki görünümü.


Tepsiden alınan tavukların yerine pirincin konarak kavrulması şart,pirinç bu işlemi görmediği takdirde yemeğin pilavı çok yumuşak olur.Baharatlı tepside pirinçlerin kavrulması demek yemeğin lezzetini bu aşamada alması demektir.


Pirinçler kavrulduktan sonra verilen tavuk suyunun sıcak olması gerekiyor,tavuk etlerini son olarak düzgün bir şekilde tepsiye yerleştirilmiş hali bu şekildedir.


Ve son hali tam da böyledir.
Tane tane pilavı tam kıvamında kemikten ayrılaan tavu keti,tavuk suyunda piştiği için pilavın daha da çok tercih edildiğini göreceksiniz.
Bu yemeği sonraki gün de yiyebilirsiniz,kıvamında hiç bir fark olmadığını göreceksiniz.
Yapacak olanlara şimdiden kolaylıklar dilerim,biraz meşakkatli bir yemektir ancak gerçekten bu zahmete de değer dedirten türden bir yemektir.

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

18 Aralık 2018 Salı

Dinlediklerim ve Gördüklerim


Somuncu Baba:İnsan küçülmüş alem, alem açılmış insan mıdır?..der.
Öyle yerinde bir sorgulamadır ki bu..ne zaman doğanın içinde olsam hep bu söz gelir aklıma,kalakalırım şaşkınlığım ve hayranlığımla..
Nicedir paylaşmak istediğim fotoğraflarim vardı bunlara yenileri de eklenince bolca tek seferde paylaşmak istedim.
Aşağıda dinlediklerim de yer alıyor..belki dinlemek istersiniz diye ekliyorum ancak telefondan veya bilgisayardan dinlememenizi öneririm.Kulaklığı takarak kaybolarak dinleyin..özellikle de listenin sonunda yer alan zikir parçasını..

İyi dinlemeler,iyi seyirler..

R.E.L.A.X - Sahalé • NU • Oceanvs Orientalis • Acid Pauli • Fading Soul • David August




Gördüklerim çok başka.Tümü benimdir.Benim gözlerimin içindedir varlıkları,görünmez bir bağ sanki hepvar ama hiç olmayan bir güç gibi bir şey,anlatamam ki,Allah haberdar.. benim bakışımın onlar üzerine her düşüşü onlara gözlerimle her dokunuşumda yüreğime işliyor doğa yeni yeniden ve yeni yeniden acizliğimi ve yetersizliğimi hissederek mutlu oluyorum.









Mutlu olurum çünkü bu güzel taksimin ve yaradılmışlar Allahın varlığını haykırıyor sessizlikleriyle,inanılmaz büyüsüyle evet tabii ki ve muhakkak ''Allah var!''diyorlar..







Yürüyüşlerim bambaşka bir aleme açılan bir kapıdır.Görünürde kulaklığını takmış tesettürlü bir kadın olabilir ama insan içinde alem alemler içinde insanlar ve daha nice alemler vardır görünmeyen..
Yürüyüş esnasında dinlediklerimle mest oluyor ruhum,kanatlanıyorum kısa bir süreliğine olsa bile.










Ne kelâm ne nota ne de bir resim ifade edebilir Rabbimizin büyüklüğünü,güzelliğini..aklımı durduran,hayranlığımı kat kat artıran ve hem minnet hem merhamet hem sevgi ile dolduranların karşısında şükür dolup taşıyor hücrelerimden..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp