31 Mart 2019 Pazar

Manolya Ağacı


Günlerdir etrafında dolaştım senin.Öyle de bir yerdeydin ki makineyi çıkartıp fotoğrafını çekmek zorlaştıkça zorlaşıyordu yani hem cadde üzerinde hem trafik bakımından hareketli bir yer ama bugün bulunduğun evin sahiplerinin uyarılarına maruz kalma ihtimalini göze alarak yanında durdum,makineyi çıkartıp doya doya fotoğraflarını çektim.
Çok güzeldin.
Muhteşemdin hatta..
Tüm çiçeklerin açmış bir kısmı da yere dökülmüştü,en güzel zamanında en güzel renklerin ve çiçeklerinle sokağı süslüyordun.
Türü güzel kendi güzel Manolya ağacı..
Dalından bir parça alıp senden bir tane de ben ekebilir miyim bilemiyorum,çok isterdim senin gibi bir ağacın evimin bahçesini süslemesini..
Hayranlığım artıyor sana baktıkça,dolu dolu dalların bir yaprağa ihtiyaç duymadan böylesine muazzam oluşun büyülüyor beni..






O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

28 Mart 2019 Perşembe

Senden Vazgeçene Rağbet Etme


Doluya takviye yapılmaz
Tam olan içine başka hiç bir şey almaz.
Yersiz mekân derdiyle yanmaz
Bitmiş olan şey gayri fayda sağlamaz.


“Senden vazgeçene rağbet etme.”

- Hz. Ali (ra)


Hz.Ali'nin (r.a) bu sözü içime öyle bir su serpti ki..nice karanlık düşünceleri nice acıları bertaraf etti.Aydınlık doldu içime sanki,şefkatli bir elin sıcaklığı dokundu yüreğime..
Koskoca Hz.Ali bilmez mi ne dediğini,bilmez midir tavsiye ettiğinin hikmetlerini..
SübhanAllah..o nasıl güzel bir sözdür öyle..

“Senden vazgeçene rağbet etme.”
- Hz. Ali (ra)



Sözün tamamı ise şöyle:

“Sana rağbet ve muhabbeti olan kişiye rağbet etmemen, nasibinde noksana düşmendir. Senden hoşlanmayana rağbet etmense alçalmandır.”
- Hz. Ali (ra)


Allah ondan razı olsun..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

23 Mart 2019 Cumartesi

Instagram Profile Özel Yazı Stili Nasıl Eklenir?


Son zamanlarda Insgtaram'da gözüme takılan ve çok hoşuma giden bir özellikten bahsetmek isterim bugün.Dikkatinizi çekti mi bilemiyorum ama bazı hesapların açıklamalarında özel yazı stiline sahip cümleler yer alıyor örneğin benimkinde :)

Bakınız:



Gördünüz mü?..

Oldukça hoş görünüyor değil mi ayrıca çok fazla sayıda yazı stilinden seçim yapabiliyorsunuz ek olarak hem bilgisayardan hem cepten de yapılabiliyor.
Nasıl yapılır?

Hemen izah edeyim evvela buraya tıklayın: IgFonts
Karşınıza çok sade kullanım bakımından çok rahat bir sayfa çıkacaktır.
Aşağıdaki görselde de göründüğü üzere üst bölüme yazmak sitediğiniz metni giriyorsunuz ve hemen altında bir çok yazı stilinde hemen görüntülenen stili kopyalayıp Instagram hesabınıza gidip Profil düzenle diyerek bu cümleyi oraya kopyalıyorsunuz.



Çok güzel değil mi :)


Bu siteye benzer bir site daha var hemen onu da paylaşmak istiyorum sebebi de onun yazı stillerini daha çok beğeniyor oluşumdur belki ona da bakmak sitersiniz,buyrun:Lingojam

Deneyecek olanlar görüşlerini benimle paylaşsın ki ben de bu bilgiyi paylaştığım için mutlu olayım olur mu :)

Sevgilerimle..





O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

19 Mart 2019 Salı

Minimal Yaşam Tarzı - Minimalizmin Sınırı Var Mıdır + 4 Minimal Daire Turu Videosu


Altı kişilik aile olmalarına rağmen evlerine her gidişimde eşyalarının azlığından soooon derece etkilendiğim arkadaşımla kahvaltı ettim bugün..
Eve de gelir gelmez evimin eşyaları hatta eşyaların renkleri bile her anlamda rahatsızlık vermeye başladı.
Minimal yaşam tarzını benimsemiş çok sayıda insan var yeryüzünde,ben hariç! :)
Yapamıyorum çünkü.
Çok eşya sevdiğimden değil,sahip olduklarımın hayatımda bir yeri olduğu için yapamıyorum.
Ki;öyle çok fazla süslerim yoktur evimde,biblolar vs hiç yoktur fazlalık diye tanımlayabileceğim eşyaların da çoğunu elden çıkardım sayılır..
Oturur dolaşır gözlemler ve düşünürüm..
Acaba bana az gelen bu eşya başkaları için mi çok yoksa o insanların mı gerçekten çok az eşyası var?..
Hangisi doğru..
Devamında aklıma başka düşünceler de geliyor..örneğin,bir evi ev yapan eşyalar veya sevdiğimiz için duygusal bir bağımız olduüu için vermeye/atmaya/elden çıkarmaya kıyamadığımız eşyaları hayatı s a d e  l e ş t i r m e k uğruna yok mu etmemiz gerekiyor..ve artık,bu minimalist denen yaşam tarzı tam olarak nedir?

Az ile yetinmek midir?
Kendini sürekli bir şeyler ile frenlemek midir?
Bir tür işkence midir?

N E D İ R ?

Kalabalık aileler bunu başarabilir mi?..
Duvardaki bir tablo veya bir aynayı bile ''fazlalık'' görenler var..beş adet tabak ile idare edebilenler var..
Kabul ettiğim bir çok şey var.
Az eşya gerçekten hafifliktir,azaltıyorum gerçekten bunun için çaba sarf ediyorum ama tam olarak ne kadarını azaltmam gerekiyor?
Bunun bir sınırı var mıdır yoksa her kişi için değişen bir durum mudur?..
Sayısız videolar izledim..videoların çoğunda evler kocaman,eşyası tabii ki az ve tahmin ediyorum ki ev işi de öyle ama gerçekten ben böyle ''boş'' bir evde kendimi evimdeymiş gibi hissedebilir miyim?

Gerçekten bu duyduklarımız ve gördüklerimiz gerçeği yansıtıyor mu yoksa minimal yaşam tarzını benimsemiş insanların bizlere söylemedikleri hatta kendilerine bile itiraf edemedikleri bişeyler mi var?..

Aşağıda çok etkilendiğim bir kaç adet video ekliyorum..
Uzun süreli olmadıklarından izleyebilir bu konu ile ilgili düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz ki paylaşırsanız çok mutlu olurum..





Minimalizmin sınırı var mıdır?

Soru ve kafa patlattığım şey tam da budur aslında..

Yorumlarda buluşmak üzere..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

15 Mart 2019 Cuma

İlkbahar Henüz Gelmemiştir



İlkbahar henüz buralara gelmemiştir.
Bunu bizzat kendimi teyit etmiş oldum bugün.
Yağmurlu ıslak bir yürüyüşten en elegant (fiyakalı olsun diye böyle dedim) kareleri sizin için seçip paylaşacağım.
Evet,en zarif kareleri çekme esnasında hissettiklerimi düşündüklerimi de sıkıştıracağım onların arasına.Düşünceler ve hisler görüntülerle birleşince canlanıyorlar çünkü.
Bu kareleri çekmiş olan insanın içindekileri gözlerindekileriyle birleşince okuyucu da bu duyguları kendi duygularıyla birleştirip harmanlayınca paylaşılan şey her iki tarafa da anlam katıyor keyif veriyor.

Kahvemi alıp yağmura rağmen yürüyüşe çıktım bu sabah.Günlerdir bacaklarımda bir tutukluk,dizlerimde bir ağrı var,faydası olur ümidiyle yürümek istedim bir diğer yandan da fotoğraf alemine dalmak istedim.
Daldım da..


Nicedir ilkbahar kareleri paylaşırsınız dostlar,gönlüm isterdi ki ben de buna benzer bir şeyler paylaşabileyim ama yok,henüz ilkbahar yok buralarda..sessizce ve yavaş yavaş açan tomurcuklar hariç..


Yağmur nasıl bir nimettir..ilkbaharı ararken yağmurda fotoğraf çekmenin büyüsünü hatırladım birden ve her seferinde yaptığım gibi bu yürüyüşün temasını yani konusunu da belirlemiş oldum böylece..
Vazgeç ilkbahar karelerin peşinden koşmaktan,damlaların iiznden git bugün,yağmura git bugün dedim..ve gittim damlaların peşinden..


Cansız dalları kuru yüzyeleri canlandıran parlatan yağmurun izlerini göstermek istiyorum sizlere..yeşili daha canlı hafif olanı daha ağır göstermeye gücü olan yağmuru.


Küçücük bir damlanın içine dalıp dalıp gittim,ıslandıkça da ıslandım ama bunun güzelliği de etkiledi beni.Islanmanın hazzını da tatmış oldum böylece,ellerim,montum,makinemin çantası hatta makinem bile ıslanıp durdu..


Karşıma çıkan tek papatya buydu dahasını da göremedim.. 


Birileri çok hummalı bir çalışma yapmış,yağmur onun işine de güzellik katıp önplana çıkartmış..hayranım..



Tertemiz bir hava vardı,açık alanlar gönlüme huzur verdi,öylece kalakaldım doğanın içinde..ne saati düşündüm ne de gün içinde yapmam gerekenleri,geriye bıraktığım evimin durumunu bile hatrıma getirmedim..kopmuştum sanki herşeyden ve bu insana bazen gereken bir şeydir..
Bacakalrımın ağırlığı gitti,dizlerim kuvvetlendi sanki..botlarım yine çamur içinde montum sırılsıklam ve buğulanan obkektiflerim yürüyüşü sona erdirdi..
Minnet ve huzur doldum,arabama yöneldim,bagajda bekleyen su kasasını okul sınıfının kapısına zar zor taşıdım sonra da  kasabın yolunu tuttum.
Dolapta pişirilmeyi bekleyen lahanam için biraz kemikli et ve etli lahana sevmeyen evin erkek nufüsü için nohut konservesi aldım..
Böyle yağmurlu günlerde evde kaynatılan etin kokusu ve nemlenen pencereler insanın içini de yumuşatıyor..
Yüzlerce binlerce milyonlarca durumlar..Şükretmek için inanılmaz güzel sebepler bunlar..





O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

12 Mart 2019 Salı

Haber Sitelerinde Haber mi Okuyoruz Yoksa..


Biraz da sorgulayıcı olmakta fayda var.
Son yıllarda haber sitelerinde mevcut olan bir durum ile ilgili yazmak istiyorum bugün.
Haber sitelerini bilgilenmek dünyadan ve gelişmelerden haberdar olmak için ziyaret eden biri olarak son yıllarda özellikle de Türk haber sitelerinin haber diye nitelendirdikleri haberlerin ne kadar az sayıda olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum.Çoğunlukla okunmaya ve bilgilenme bakımından değer arz eden bir habere ulaşmak bir çok açıdan zorlaşmaya başladı.Sebebi de haber sitelerinin bir haber sitesi olduklarını unutmasından ileri geliyor olsa gerek.



Türkiyenin en popüler en çok okunan haber sitelerine girip bakacak olursanız özellikle anasayfada çıplaklığın ve kadın görsellerin önplanda olduğunu göreceksiniz.
Haber okumak için bu siteleri ziyaret edenlerin gözlerine çıplaklık adeta sokulmaktadır.
Okuyucunun bu tür görsellere ne kadar ihtiyacı olduğunu bilemiyorum ama şu var ki haber yapmak haberi yayınlamak ve okutmak için bol miktarda cinsellik kullanılmaktadır.




Benim asıl merak ettiğim bu siteler her hangi bir denetime tutulup tutulmadığıdır.
Türk haber sitelerimizin haber sitesinden çok magazin sitelerine dönüştüğünü veya halkımızın dünyadaki gelişmelerden çok ünlü kadınların vucüt ölçü ve özel hayatları ile ilgilenip ilgilenmediğini çok merak ediyorum.
Cinsellik bir çok alanda kullanılmaya devam ettikçe yeni neslin üzerindeki olumsuz etkilerini de zaman içinde görmek kaçınılmaz olacaktır.
Özellikle çok popüler olan Netflix ile ilgili okuduğum bir haber doğrultusunda,yapımlarında cinselliğin çok fazla önplanda olduğu dile getirilmişti,televizyondaki reklamlarda bile bir bisküvi satmak için kışkırtıcı dikkat çekici cinsellik kokan reklamlar yapılmaktadır.
Bunların tümü bana öylesine ters ve aşırı geliyor ki.
Çocuklu aileler özellikle ne demek istediğimi anlayacaktır sanırım.Öyle bir hal ki bu ben kadın halimle bile kadınlara bakmaya utanıyorum kimi zaman.
Gerek haber sitelerinde (ki uzun süre kalıp haber okuyamadığım da bir gerçek)gerek reklam veya filmlerde biz kadınların bu denli açık saçık ve cinsellik kokan konumlarda yer almamızı hiç mi hiç hoş karşılayamıyorum.


Bir yoğurdun cinsellik kokan hareketlerle yenmesi ne demektir?
Bir bisküvinin lezzeti genç bir adamın karın kaslarıyla ne ilgisi olabilir?
Bir araba lastiği bir kadının kalçalarıyla ne şekilde alakalı olabilir?..
Tüm bunlar bir çok kişiye ''normal'' gelebilecek derecede hayatımıza sızmış ve hoş karşılanmaktadır ama bu doğru mudur,bu normal midir,bu ruh sağlığımız için iyi bir şey midir?


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

11 Mart 2019 Pazartesi

Youtube'da Video Hızını Yavaşlatma/Artırma (Videolu Anlatım)


Youtube video hızını yavaşlatmak/artırmak

Hiç böyle bir ayara ihtiyacınız oldu mu bilemeden bilgi ve faydalı olduğu için böyle bir yayın yapmaya karar verdim,başıma çok gelmiştir küçücük bir ayar hakkında araştırma yapmak dolayısıyla eminim ki mutlaka benim gibi bunu merak edenler olmuştur/olacaktır.
Youtube video hızını yavaşlatma veya düşürme ayarı var mı diye merak edenler için hazırlanmış bir yayındır bu sevgili dostlar.
Aşağıda bir video karesi yer almaktadır bu ayarı resimlerle anlatamayacağımı anladım ve kısacık bir video ile anlatmaya karar verdim.
Sözlü olarak yazmam gerekiyorsa da izlediğiniz ve hızını değiştirmek istediğiniz videoyu açıp ekrandaki AYARLAR sekmesine tıklayarak HIZ seçeneklerinden artırmak için aşağı yavaşlatmak içinse üste doğru olan hız seviyelerinden birini tercih ederek videoyu arzu ettiğiniz hıza almanız mümkün olabiliyor.



Video sayesinde bazı şeyleri anlatmak çok daha kolay olabileceği için kısa ve çok açıklayıcı olan bu videoyu da ekliyorum..




İstifade etmeniz dileğiyle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

10 Mart 2019 Pazar

4 Adımda Blogunu Yenile (logo-arkaplan-font-renk)


Yenilen ve tazelen,ilkbahar kapıya dayanmışken hayatın bir çok alanında yeniliklere şahit olacağımız bu dönemde bloglarımızda da yenilikler ve güzelliklere yer vermeliyiz.
Her yerde hissedilsin bahar!..
Son üç gündür ben de bunu düşünüyordum.
Evvela yeni bir tema alıp üzerinde istediğim değişiklikleri yapmayı düşündüm ve sayısız tema denedim,olmadı.
Tam olarak neyi istediğimi de arayış esnasında bir yerlerde kaybettiğim için aklım iyice karıştı :)
İlkbahar dedim yenilik dedim hatta kullanımda olan temamı verilmiş onca emeğe karşı değiştirmeyi bile düşündüm ancak bu epey yıpratıcı oluyor,bilirim dolayısıyla daha pratik ve daha kısa bir yol bulmam gerekiyordu.
Var olana değişiklik!..yenilenmenin ta kendisi bir bakıma böylece biraz logoya dokundum biraz yayın bölümüne dokundum arkaplanı değiştirdim farklı renkler farklı tarzlarda görseller denedim ve sonuç bugün karşınızda!

Oldukça içime sindi onca denemeye rağmen içime sindi demek de marifettir inanın,içimize sinmeyen veya gözümüzü rahatsız etmeyen ne varsa uzun süreliğine bizimle olacaktır anlamına da geliyor.

BLOG NASIL YENİLENİR?



Madde 1 : L O G O

Blogumuzu temsil eden o minicik veya minicik olmayan bu görselin gücünü o kadar büyük ki aslında.
Bizimle bütünleşerek dijital ortamda bir çok yerde bizim tabelamız gibi olmaktadır dolayısıyla logo değişikliği büyük küçük her kurum ve kuruluşun yaptığı ilk yenilenme eylemidir.
Logonuzu değiştirerek blogunuzdaki yeniliği hemen fark ettireceksiniz.
Tasarımı için kendinizi pek fazla yormamayı öneririm bu arada size küçük de bir ipucu vermiş olayım:SADE TUTMAYA ÇALIŞIN.
Sadeliğin gücü her zaman etkilidir.
Logo tasarımı konusunda en önemli etkenlerden biri muhakkak ki font'tur yani seçeceğiniz yazı stilidir,yazı stili seçimini yaptıktan sonra arzu ettiğiniz şekilde logonuzu tasarlayabilirsiniz.
Logo tasarımı ile ilgili fikir almak için gerek evinizde bulunan ürünlerin logolarına gerek internet üzerinde biraz dolaşarak fikir alabilirsiniz.

Madde 2 : A R K A P L A N

Arkaplan çoğunlukla ihmal edilen bir faktördür.
Oysa blogumuzdaki rolü o kadar önemli ki,ben örneğin siyah arkaplanı olan blogları içeriğini çok beğeniyor olsam da gözlerime çok ağır ve yorucu geldiği için bu tür arkaplanı kullanan bloglarda uzun süre kalamıyor kimi zaman yazı kısa bile olsa gözlerime vereceği rahatsızlığı bildiğim için yazıyı okumayı göze alamıyorum.
Arkaplanınız olabildiğince açık renklerde hatta beyaz olsun,desenli cicili bicili olabilir tabii ki ama renklerin açık olmasına özen gösterin.
Önerim beyaz arkaplandır,düz temiz beyaz arkaplan,bir çok siteler de bunu kullanmaktadır.

Madde 3 : F O N T -Yazı Stili

Görünen ama fark edilmeyen kahramanlarımızdan sadece birisi.Yazılarımızın okunmasında en büyük etken şüphesiz ki kullandığımız yazı stilidir.
Solgun veya el yazısı fontlardan mümkün mertebe uzak durmaya çalışın(evet,çok güzel olduklarını biliyorum ama okunaklı değiller ne yazık ki) yazılarımızı her yaştan insanlar tarafından okunabileceğini asla unutmamak gerek.
Temiz,okunaklı iyi bir renge sahip olan yazılarımız hem daha iyi okunacaktır hem de hak ettikleri ilgiyi emin olun ki görecektir.

Madde 4 : R E N K 

Arkaplan,yazılar,başlık,menü sekmeleri hepsi ama hepsi birbirinden ayırt edilmeli bununla beraber gözü yormamalı,renk cümbüşüne de elbette ki dönüşmemeli.
Siyahın bir çok alt tonu kullanılabilir ve mutlaka temanın genel görünümünü olumsuz etkilemeyecek canlı bir renk katmakta fayda vardır.


Yukarıda madde madde ele aldığım değişiklikleri yaptıktan sonra blogunuzun tema değiştirmeden de ne denli yenileneceğini anlatmaya çalıştım.
Ben tam olarak bunları yaptım.
-Yeni Bir Logo
-Yeni Bir Arkaplan
-Yeni Fontlar
-Yeni Bir Renk


Nasıl olmuş sizce?





O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

1 Mart 2019 Cuma

Film:Yerdeki Yıldızlar/Her Çocuk Özeldir


Bazı filmler var ki onlardan yüzlerce binlerce milyonlarca çekilsin diye dua ederim içimden,bazı filmler var ki duygularımızı düşüncelerimizi ve hayal gücümüzü ateşler;iyi anlamda :)
Her Çocuk Özeldir bir diğer adıyla YerdekiYıldızlar filmi her aileye her çocuğa her birey her eğitmene bir armağandır hatta dur dur bu kadar övgü yetersiz dünyaya armağandır bu tür yapımlar.
Ailece izlenebiliyor oluşu,ustalık ve sevgiyle işlenmiş konusu,oyuncuların kalitesi beni mest etti.
Bu filmin kalbimdeki yeri çok farklı ve yalnızca ancak buna benzer veya bundan daha iyi bir film çekilene dek değişecektir.

Kendiniz ve ailenize bir hediye olsun bu film.Çocuklardan çok kendini kaybeden ben olduğumu da itiraf etmeden geçemeyeceğim ve bir kez daha demek istiyorum ki;
Çocuklar M U H T E Ş E M D İ R!..
Yayın sonuna link bıraktıp filmi izleyin ;)
Tek yürek tek ağızdan da bir dua edelim istiyorum:
Rabbim Sen dünyanın bütün çocuklarını koru A M İ N ..







Filmi izlemek için BURAYA tıklayın.
Buna benzer film önerileriniz varsa lütfen lütfen yorum kutusuna yazın olur mu?..

İyi seyirler dilerim..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp