28 Şubat 2019 Perşembe

Meydan Okumada Neler Oldu - 28 Günlük Meydan Okuma (28)


Bugün meydan okumanın son günü, neler oldu, koca bir ay nasıl geçti, meydan okuma nasıldı merak ettim..

Neler oldu biliyor musun?..anlatayım,gel.
Bir ay boyunca farklı şehirlerde bir çok insan buraya yani bloglara odaklandı ve her gün okuyacağı konuyu yazacağı konuyu bilmek güzeldi?.
Gün oldu zamanla yarıştı gün oldu yazamadığı veya geç kaldığı için kötü hissetti bu da tabii ki meydan okumaya gösterdiği önemi ifade ediyor.
Güzel ve kıymetli yazılar yazıldı çizildi,duygular ve dünyalar paylaşıldı.İddiamdır;bloglar kadar seviyeli ve kaliteli ortam pek yoktur internet aleminde!
Keyifliydi.Bununla beraber bloglarımızın arşivi daha da zenginleşti,blog yazarları birbirini daha da iyi tanıdı birbirilerine daha da çok yaklaştı.
Bugün meydan okuma sona erince haydaaa yarın veya bir sonraki yayın konum ne olacak diye de bir soru belirdi?
Eh,tabii..öyle hazır konu listesi olunca yazmak epey kolay ama ama peki ya şimdi :))
Ezgi kurtar bizi de diyemeyiz garibim bir ay boyunca kimse kırılmasın kimse gönül koymasın hassasiyetiyle hepimize yetişmeye yazdıklarımızı okumaya yorumlamaya çalıştı değil mi :)
Gayretli ve her zamanki gibi seviyeli bir şekilde yollarımıza devam etmek gerek.
Bu güzel etkinliği başlatan sevgili Ezgiye ve katılan tüm blog komşularıma kattıkları güzellik ve çeşitlilik için teşekkür ediyorum sizinle beraber olmak mutluluktur güzelliktir,iyi ki varsınız canlarım.
Aşağıda bir ay boyunca yazdığım yazıların başlıkları yer almaktadır.
Okumaya fırsat bulamayan veya tekrar okumak istedikleriniz varsa hemen başlığa tıklayarak ilgili yayına ulaşabilirsiniz..
Sevgilerimle.

28 Günlük Meydan Okuma Yazılarım (tümü)


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

27 Şubat 2019 Çarşamba

Moralimi Düzelten Şeyler - 28 Günlük Meydan Okuma (27)



Modun Düşükse nasıl motive olursun ?
Bazı günler enerjin düşük uyanırsın ya da birşey olur modun düşer. Ne yaparsın da toplarsın? Var mı sihirli bir kaç önerin ?

Bi kere o mod nasıl düştü onu çözmeye çalışıyorum ben.Neden düştü?Sebebi neydi?
Mutlaka bir sebebi veya sebepleri var bunun.
Yorgunluk mudur?
Bıkkınlık mıdır?
Yaptığım bir hatanın ürünü mü?
Bir günahın sonucu mudur?
Hata sonucu kendimi kötü hissediyorsa özürler gönül almalar devreye giriyor yok eğer  yorgunluktansa dinlenmek için bir şeyler yaparım yok eğer bıkkınlıksa sebebi değişik bir şeyler yaparım olmadı sadece yürürüm,işlenen bir günahın sonucuysa dua ve tövbe etmek yüreğimi hem hafifletiyor hem de moralimi düzeltiyor.İki rekatlık bir namaz bana öyle iyi geliyor ki,üzerimde taşımakta zorluk çektiği o ağır ruh halim seccadenin üzerinde kalıyor sanki,seccadeyi dürünce tüm sıkıntılarım bitmiş gibi hissediyorum,en azından içimdekileri en güvenli yere arz ettiğimi biliyorum.
Zaten halini kime havale edebilir ki insan.
Yaradan varken ve her an kapısı açıkken nasıl varılmaz ki o kapıya değil mi?
Kulsun insansın mutlaka bir şeyler olmuştur ki sen kendini tatsız ve kötü hissediyorsun veya bazen sırf o kapıya gitmen için tüm yollar tıkanabiliyor.Tecrübeyle sabit..
Kısaca;
Gözden geçirip kaynağını bulmaya çalışıyorum çünkü kaynağını bulunca çözümünü bulmak daha kolay oluyor benim için.
Moral bozulmaya meyilli bir şeydir ama sebepsiz de bozulmuyor işte.
Olur da mantıklı bir açıklama bulamayacak kadar yerlerdeyse moralim o zaman dediğim gibi son çare olan idabete yönelirim.
Beni olumsuz etkileyen etkenlerden uzak durmaya çalışırım asla ve asla depresif şeyler dinlemem/izlemem.
Sevdiklerime sarılmak da bana iyi gelir,sarılmak öpmek onlarla biraz zaman geçirmek moralimin düzelmesine katkıda bulunuyor.
Sevdiğim bir şeyle meşgul olmak da öyle örnek misal fotoğraf çekmek beni dünyadan da kendimden de tamamen uzaklaştırıyor.
:)



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

26 Şubat 2019 Salı

İhtiyaçlar - 28 Günlük Meydan Okuma (26)


Maddi ya da manevi neye ihtiyacın var ?
Son zamanlarda maddi anlamda ihtiyacım olan bir şey yok hatta elimdekilerin sıkıntısını dahi çekiyorum diyebilirim,bir çok eşyayı örneğin elden çıkartmaya çalışıyorum çok fazla şeye sahip olmak insanı havasız bırakabiliyor işinin miktarını da artırabiliyor bu sebepten ne kadar az eşya o kadar ferah bir dünya diyorum :)
Manevi anlamda ise sohbet edebileceğim samimi bir insana ihtiyacım var,seyahat edip yeni yerler görmek için geniş zamanlara ihtiyacım var,sabahların biraz daha geniş olması da güzel olurdu benim için (okula iki çocuk hazırlamak bazen stresli olabiliyor).
İbadetlerimin daha da güzel ve iyi olmasını da isterdim,daha kanaatkâr olmayı daha da sabırlı olmayı isterdim.
Yıllar geçtikçe bu anlamda yol almayı isterdim,zamanın ve yaşadıklarımın bıraktığı demi görmeyi isterdim,ilim bakımından daha bilgili daha duyarlı daha dikkatli olmayı isterdim.
Kendim için bunları dünya için biraz daha insanlık biraz daha merhamet isterdim.


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

25 Şubat 2019 Pazartesi

Alfabe - 28 Günlük Meydan Okuma (25)


Alfabe oyunu gibi düşün. A-Z ye sevdiğim şeyler listesi. A denince aklına ilk ne geldi mesela ? Böyle tüm alfabeyi hazırla bakalım.


A-) Allah ve Ailem

B-)Bahar (büyük kızım)

C-)Can ve cam

Ç-)Çınar ağacı

D-) Deniz ve Doğa

E-) Emre (oğlum) 

F-) Fotoğraf makinem

G-)Gönül

Ğ -

H-)Hava

I-)Ihlamur ve Işık

İ-)İskeçe (Yunanistandaki şehrim) 

J-)Japonya 

K-)Kitap 

L-)Limon 

M-)Mushaf 

N-)Nane 

O-)Oruç 

Ö-)Özlem 

P-)Papatya 

R-)Rain/Yağmur (aklıma ilk hep bu gelir)

S-)Sevgi 

Ş-)Şemsiye 

T-)Türkiye 

U-)Uzaklık 

Ü-)Üzüm 

V-)Vazo 

Y-)Yıldızlar 

Z-)Zeynep (küçük kızım)

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Wiesbaden Gezisi


Wiesbaden yaşadığım Hessen eyaletinin başkenti olur,kasabamıza da çok yakındır.Bu güzel kent hem tarihi hem de kültürel anlamda zengindir,gerçek anlamda da zengindir ayrıca,Almanyada yaşayan milyonerlerin çoğu bu şehirde olduğu söylenmektedir.
Sokaklarında ve özellikle çarşısında dolaşınca hissediyor insan bu zenginliği..taşlı ve daracık sokaklar dudak uçuklatan ürünlerini sergileyen minik mağazalar ünlü markalara ev sahipliği yapıyor..buralarda dolaşmak insanı biraz strese sokabilir,fakir bile hissettirebilir,komplekse bile girebilirsiniz,benim gibi.


En çok beğenim bu ağaçlaraydı sanırım,cadde boyunca uzanan bu ağaçların her mevsimde günün her vaktinde güzel manzaralara sebep olduğuna inanıyorum,hava kararmadan geriye döndüğümüz için gece görüntüsünü bilemiyorum ama tahminimce geceleri daha da güzeldir.



Müthiş mağazaları olan çarşısından geçtik,dükkanların her biri kalite ve zevk kokuyordu,giyim zevki tabii ki..


Tüm vitrinlerden en çok bu yeşil dekorasyon objeleri sergileyen vitrini beğendim..


İkinci el mağazaları her ülkede sevildiği gibi burada Almanyada da seviliyor,ürünlerin fiyatları buna rağmen yinede yüksektir.Karşıma çıkan tek ikinci el dükkanıydı daha var mıydı bilmem ama ben vitrinlere pek yaklaşamadım,epey yüksekti fiyatları.Yaklaşmak beni komplekse sokmuştur her zaman,fakir hissediyorum kendimi.Yani bu fiyatları normal bulan insan kitlesi yaşıyor bu dünyada,ben bunu algılayamıyorum beynimdeki hücreler yanıyor.
İndirime girmiş olan 900 Avroluk ceket gerçekten fırsat gibi görünmüyorsa hissedilen duygu stres değil fakirlik belirtisi değil de nedir?
Neyse,öyle bir cekete zaten ihtiyacımız yoktu :)



Balerinler çok mu çok şirindi onları çektim hem bunların üzerinde fiyat da yoktu :))


Giyim zevki kokan mağazalardan uzaklaşınca karşıma bu bina çıktı,üzerindeki ''tabloyu'' pek anlayamadım çözemedim ama merak da ettim,yani burada olmasının bir sebebi veya verdiği bir mesajı olmalıydı..sanki bir bayan yüzü görür gibiydim derken fotoğraf makinesini ters çevirdiğimde tablonun verdiği mesaj net olarak karşıma çıkmış oldu.


Cinsel ilişkiye girmiş bir çiftin tablosuydu bu hem de en işlek caddenin tam göbeğinde..
Cadde demişken..


Yukarıdaki fotoğraf Google'dan alıntıdır,caddenin bir tarafında nezih ama bir o kadar da pahalı mağazalar ve restoranlar yer alır caddenin diğer tarafında ise dönerciler,kebağçılar marketler daha sıradan senin benim gibi insanlara ayrılmış gibiydi,caddenin bir tarafı mis gibi bakımlı ve temiz diğer tarafı ise oldukça bakımsız ve özensizdi,insanların üzerindeki farkı da elinde olmadan bile anlayabiliyordun sanki..bu ayrıntı ve ayrımcılık öylesine hissediliyor ki bahsetmemek olmazdı.


Bu kadar bilgiden sonra karnımız iyice acıktı,caddenin lüks kısmını geride bırakara kkarşı tarafına geçtik,yemek için bir çok seçenek vardı biz balık yemiştik.Olur da yolunuz buralara düşerse Harput Fisch lokantasını önerebilirim.Mekân çok temiz yemekleri de oldukça lezzetliydi.



Çay içmeden lokantadan ayrıldık,Wiesbaden'de biraz daha yürümek istedik,hava oldukça güzeldi çünkü.Devasa klise ve tarihi binaların arasından geçerek yolda karşımıza çıkanların fotoğrafını da çektik.






Bu güzel ve tarihi kentin kaplıcaları da varmış diye öğrendim,nerdedir nasıl gidilir türünde bilgiye sahip değilim yine de yolunuz düşerse ve bir kaç gün kalacak olursanız eminim kolaylıkla bulabileceksiniz yerlerini..

Üçsaatli kbir gezintiydi bizimkisi,bu üç saatin içine bu bilgi ve görselleri sığdırabildim..Blogumda anı size de hediyem olsun bu yazı..

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

24 Şubat 2019 Pazar

Yaşadığım Yer - 28 Günlük Meydan Okuma (24)


Farklı şehirlerdeyiz ya da aynı yerde bile olsak herkesin önerisi kendine özel olur eminim. Bulunduğun şehir ile ilgili öneri listesi şahane olur bence. Bir günüm var neler yapabilirim orada ? Nerede leziz birşeyler yiyebilirim bir düşün bakalım ?
Frankfurta yakın bir kasabada yaşıyorum,buralarda bir günde yapılacak şeylerin sayısı oldukça azdır ancak doğaya yakın bir gün geçirmek için nefis bir yerdir diyebilirim.


Havalimanına çok yakın bir yerdir oldukça sakin ve huzurludur,kasabamıza sabahtan gelirsen Cafe Ernst'e kahvaltılık çok güzel şeyler bulabılırsın,elmalı çörekler,pastalar kakaolu muffinler,mermer kekler ve tabii ki kahve.
Ortamı çok samimi ve kasabanın tabiri pek yerinde olmasa da merkezi bir alanına bakar,burayı seveceksin.
Öğle yemeğini sayıları çok fazla olan İtalyan restoranlarında yiyebilirsin bir kaç tane de Yunan lokantası var o da iyi bir seçim olurdu ama ben Türk mutfağını tercih ederim diyorsan kasabamızın dört dönerciden birini seçebilirsin.
Kasabamızda güzel yerlere ulaşmak için hiç bir araca gerek duymazsın,gidilebilecek güzel yerlerin nerdeyse tümü yürüme mesafesindedir aşağı yukarı on dakikanı ya alır ya almaz.


Kasabanın tarihi evlerini görmek için on dakika,nehrin kıyısında bulunan Yunan lokantası ve parkına gitmek için on dakika hatta havaalanına gitmek için bile on dakikaya ihtiyacın var ama yürüyerek değil şimdiden de kasabaızdan ayrılma yolunu sana tarif etmeyeceğim çünkü burası gerçekten çok güzel bir yer,Almanyanın bir çok yerini gidip gördüğüm için kıyaslayıp değerlendirip emin bir şekilde söyleyebiliyorum bu sözü bak kasabamızın çok güzel mangal yerleri de mevcut.


Yaz aylarında çeşitli ülkelerden buraya yerleşmiş olan insanlar aileleriyle birlikte tüm günü bu yerlerde geçirirler.
Çocuklar yapay göletlerde ıslanır,sofraların çoğunda nargile veya semaver tüter,her taraf cıvıl cıvıl olur.


Ezanı dışarıdan duyulmasa da dışarıdan görünen minaresi olan bir camiimiz de var Alla'a çok şükür,Ramazan ayında buraya gelip o mübarek günleri daha da güzel kılan cemaat sayesinde müslümanlığımızı daha da çok anlıyor ruhumuz da doyuyor.
Dedim ya burası epey huzurludur,illa daha hareketli bir şey arzuluyorsan yine de tarif edeyim bak sana, Türkiyedeki deyimiyle tramvay ile burdaki demiyile S-Bahn ile on dakikada Frankfurta ulaşabilirsin.
Orada zaten arzu ettiğin hemen hemen herşeyi bulabilirsin,sakinlik ve huzur hariç.
Devasa yapılar,yüksek gökdelenler,dünyanın bir çok yerinden çalışmak için gelen insanlar.Pek hareketlidir Frankfurt her metropol şehir olduğu gibi,ama sen yine de bizim kasabada kal olmaz mı..
Bak her mevsimi nasıl güzel
Bak bi..


Uçaklar üzerimizden geçer nerdeyse,seyir teraslarımız bile var,içecek bir şeyler alıp oraya gidebiliriz seninle..günbatımında uçakla daha da muhteşemdir,bilir misin?


Kano kulübümüz bile var ya,yaz kış demeden insanlar nehirde dolaşır bunlarla..


Lezzetli yiyecekler tatlılar tuzlular da bulabilirsin bak..


Gizli cennetler de var,saklılar yalnız,sadece yerlerini iyi bilenler götürebilir seni buraya.
Seni götürebilirim buraya..


Bolca oksijen depolarsın,yürürsün susarsın,bakarsın tefekküre dalarsın,asla çok konuşmam,bölmem seni,Doğa ile arana girmem,mutluluk duyarsın..



Yaz mevsiminden olan bu kare nehrin kenarında çekildi biliyor musun,bir ceviz ağacının gölgesine oturmuştuk ve akşam vakti yaklaşıyordu,böyle anlar nerdeyse sıradanlaştı burada..








Benim gibi suyu seven biriysen seversin kasabamızı,bir çok yerinden su geçer çünkü yani bir şekilde o su çıkar karşına..





Yaz mevsiminde gelirsen kanola tarlalarını da gezdiririm sana,bu sarı denizin içine girip kaybolabilirsin bu bitki nerdeyse bir insan boyunda..






Ama kış aylarında gelsen bile güzeldir buraları,küçücük evler,karlı günlerde daha da güzeldir bak..


Her mevsimi ayrı güzeldir,huzurludur çünkü hem ben de varım buralarda eşlik ederim sana,gezdiririm arabamla,çay da var seversen Yunan kahvesi de istersen...

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp