31 Ekim 2017 Salı

Kırmızı Biber Dolması


Sanırım şimdi tam mevsimi..
Kırmızı biberleri çuvallarla alıp salçasını yaparlardı komşularım,kimisi de salatasını sevdiği için biberleri köze tutar soyduktan sonra poşetleyip derin dondurucuya atardı..
Kimisi ise tarhana yapardı..
O tarhana ki mahalledeki bir çok hanımın eli değmiş olurdu..
Tarhana ufalama günleri vardı :)
Bunlar eski hatıralar değil çünkü halen bu şekilde yapılmaktadır tarhanalar..kimin tarhanası çok ise yardıma gidilir,eli değenin lezzeti de tarhanaya lezzet katar..bu tarhananın tadından da yenmezdi tabi..


Konu ne güzel..kırmızı biberler,tarhanalar,köz ateşi,komşuluk,yardımlaşma..oh,mis!

Buralarda balkonumuzda mangal bile yapmamıza izin vermiyorlar.Yangın çıkma tehlikesi varmış cezası da para cezasıdır miktarı da hiç öyle sembolik bir fiyat değildir bildiğin cep yakan türden bir miktar.Yani biberin güzeli közde olur,demek istediğim buydu aslında :)

Neyse,kırmızı biber bir şeyde de daha çok güzeldir..dolmalık olarak kullanıldığında!..

Kırmızı Biber Dolmasını doğru düzgün yapmayı öğrenmem yıllar sürdü..herkesin bir tavsiyesi vardı elbette ama benim de öyle bir inadım vardı ki hem öğrenmek istiyorum hem kendim öğrenmek istiyorum yakınlarımda da küçücük bir soru dahi sormak istemediğim ama bu yemeği güzel yapan biri olunca o soru bir türlü sorulamadı yani bu yemek yanıla yanıla adım adım tecrübe adılerek öğrenildi..

Ve evet,bu biber dolmalık olarak yapıldığında çok çok lezzetliydi!..
Yuvarlak olan bir türü de vardır şöyle kocaman domates gibidir ama domates değildir bildiğin kırmızı biberdir de burada onu bulmak mümkün değil..resim ekliyorum tıklayınca ayrı pencerede açılacaktır:DOMATES BİBERİ
Bu yemeği yapacak olan varsa diye yazıyorum bulabilirseniz o yuvarlak domatese benzeyen kırmızı biberlerden alın..bazıalrı yamuk yumuktur,onlardan alın,onlar en doğalı en lezzetlileridir mükemmel kusursuz olanları hotmonlu olabilir uzak durun :)
Tarife geçelim..

MALZEMELER

Tarif 6 Kişiliktir

200gr orta yağlı kıyma
1.5 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 adet büyük boy kuru soğan
Arzu ettiğiniz baharatlar ben genelde karabiber,nane,kekik,yeni bahar kullanıyorum.Verin baharatı korkmayın bir tek tuz ile karabibere dikkat edin.
Zeytinyağı

YAPILIŞI

Pirinci daha önceden ıslatmakta fayda vardır..
Soğanı dilerseniz rendeden geçirin dilerseniz küp küp yemeklik doğrayın benim gözlemlediğim detay şudur ki dolmaya konulacak olan soğanların küp küp doğranması o dolmanın daha sulu olmasına yardımcı oluyor.

Soğanları tavaya alıp kavuralım.Ardından da salçalarımızı ekleyelim.Pirinç ve baharatları da koyup iyice harmanlayalım.
Yağ hangi miktarda olursa olsun hemen çekilecektir dolayısıyla yağ eklemeyin sıcak su ekleyin ve ocağınızı en kısık ateşe alın..
Böylece dolmanın içi biraz pişirilmiş olacaktır.

Biberlerimizi tek tek dolduralım,kapaklarını yani üst kısımlarını atmıyoruz.Doldurduktan sonra biberlerin üzerine zeytinyağı gezidirp biberleri kapatalım.

Fırınımızı yakalım.
Dolmaları evvela derin bir tencereye alıp kaynar suyu ekleyelim,çok fazla su eklemeyin.Orta ateşte pişirelim.
DİKKAT:Eklenen su biberleri en fazla ortasına kadar gelmeli.

Dolmalar pişmeye yakın çıkartılıp tepsiye dizilir,tencerede kalan su da boşaltılır fırına verilir.
Üzeri kızarıncaya kadar fırında tutulur,epey sıcak bir derecede fırınlayın.Yanmalarından kokrmayın kırmızı biberin kabuğu oldukça dayanıklıdır ve ısındıkça kabuk biberin gövdesinden kabararak yani boşluk bırakarak biberden ayrılır.

Biberler iyice kızardıktan sonra yemeğe hazır olur..


 Allah'ın adıyla sofraya alabiliriz..afiyetle yiyebiliriz artık aaah,olsa da yesek :)

Şifa olsun ..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

30 Ekim 2017 Pazartesi

Taze/Yeşil Soğan Nasıl Muhafaza Edilir?


Beyaz kısmında bolca A yeşil kısmında da bolca C vitamini içeren sofralarımızdan eksik olmayan taze soğanı her mevsim bulmak mümkün.Çok şükür.

Yılın her mevsiminde yetişebliyor oluşu da düşünülecek bir husustur,biraz düşünelim..
Her mevsim bahçelerimizde yetişen sebze veya meyvelerin sağlığımız için mutlaka sürekli tüketilecek günlük ihtiyacımız olan besinleri temin edebilecek şekilde bulunmaktadır.

Kudreti İlahi..demek ki insan bu tür yiyecekelre sürekli ihtiyaç duyacağından Allah hepsini sürekli olarak istifademize susnmuştur..Taze soğan da bu nimetlerden biridir işte..

Mutfaklarımzıda olmazsa olmazımız olan bu güzel nimeti bazen bulamayabilir veya benim burada en sık karşılaştığım sorunlardan biri olan ağaç misali hormonlara maruz kalmış sebze ve meyveleri gördüğümde ihtiyacımız olduğu halde alamayışımdır.

Bu sebepten yola çıkarak ve zaman narin veya kimyasal kullanılmadan(bio/organik) ürün görsem muhafaza etmeye çalışıyorum.
Taze soğan bunlardan biridir..pırasalar el bileğim kadar maydanozlar dediğim gibi ağaç kadar olunca bu anormal bir durum gibi gelir bana,almıyorum..

Yeşil soğanı genellikle Sulu Köfte yemeği için alıyorum çünkü ben bu lezzeti bu tarife çok yakıştırıyorum..

TAZE SOĞAN NASIL MUHAFAZA EDİLİR?

Hemen göstereyim..basit ama güzel en önemlisi de PRATİK bir yöntem..


Soğanı yıkadıktan sonra gelişigüzel doğruyorum..ardından da mini poşetlere koyuyorum..


Ayrı poşetlere koyma gereği duymuyorum çünkü buzluktan çıktığı gibi üzerine hafifçe vurulunca soğanlar birbirinden ayrılıyor böylece istediğim miktarı alıp geriye koyuyorum.
Çok fazla miktarda da almıyorum ki en kısa sürede tüketilebilsin,tazesi alınsın.


Taze soğan dışında buzlukta yine küçük miktarlarda mısır,maydanoz,dereotu gibi baharatları da muhafaza edilir hepsi aynı yöntemle..


Bir saatim bu işleme ayrılıyor,alınan baharatları yıkayıp doğradıktan sonra elimin altında olmaları için poşetliyor ve buzluğa atıyorum..anneler ve çalışan bayanlar için çok faydalı olabiliyor..

Taze soğanın faydalarını buraya yazmak istemiyorum internette çok sayıda bulunan bir bilgiyi eklemenin bir mânası yok ben sadece muhafaza şekli ile yöntemimi paylaşmak istedim,istifade etmeniz dileği ile..

Ha,bu arada..
Sizin de yöntemleriniz varsa seve seve öğrenmek isterim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim..
Selametle..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Kuşlar-Kuş Fotoğrafçılığı

KARATAVUK KUŞU
Bir zamanlar kuş fotoğrafçılığı ilgimi çekmişti.Kuş fotoğrafçılığı hem zaman hem de çok sabır isteyen bir şey..
Su gibi sessiz olunmalı uzun uzun beklemeye de alışık olmalı insan yani bol zaman gerektiren bir şey,gerekli ekipmanlara sahip olmak da ayrı bir konu..
Kuşları yakından çekmek bu sebeplerden dolayı meşakkatli bir iştir ama çok çok keyiflidir bu minik canlıları fotoğraflamak..

BAŞTANKARA

BAŞTANKARA

SIĞIRCIK


Nil Kazları/Karga

KIRLANGIÇLAR

KIRLANGIÇ

MARTILAR

MARTI
MARTILAR

KARATAVUK KUŞU
Muazzam ötüşünü dinlemek için TIKLAYINIZ  (ayrı pencerede açılacaktır)

KIZILGERDAN
Burada kuş çok ama görünen tek kuş 'karga'..
Karga da simsiyah olduğundan insanın içini karartıyor hem kargayı çek çek nereye kadar yalnız bazen karşıma değişik kuşlar da çıktığı olmuştur.

KARATAVUK KUŞU

MARTILAR

KARGA

GÜVERCİNLER

NİL KAZI/YAVRU

KUĞU

NİL KAZI

KARGA

NİL KAZI

NİL KAZLARI

Her birinin de ötüşü bir zikirdir bilirsiniz..örneğin karganın o kra kra diye ötmesi Mülk Allah'ındır anlamına geliyormuş..ve ne enteresandır ki bu ülkede mal mülk gibi şeylere insanlar çok fazla değer vermektedir (bkz:el yakan ev fiyatları vs..)..
Subhanallah..yerine göre ve orda yaşayan insanların fıtratına göre kuş ve ona uygun bir zikir..


Göklerde ve yerdeki tüm varlıkların ve havada sürüler halindeki kuşların (kulluklarının bir gereği olarak) Allah'ın sınırsız kudret ve yüceliğini dile getirdiklerini görmüyor musun? Bu varlıkların tümü, Allah'a nasıl dua edeceğini, O'nu nasıl tesbih edeceğini bilir. Allah da onların ne yaptıklarını bilir.
[Nûr / 41]
Ötüşü ile mest eden karatavuk kuşu,Kızılgerdan,Kırlangıç bile gördüm..bunların yanısıra Nil kazı,Güvercin bir de tabii ki Martılar..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

28 Ekim 2017 Cumartesi

İzleyiciler Eklentisi Neden Çalışmıyor-Durum Nasıl Düzeltilir/Blogları Takip Etmek İçin 2 Farklı Yöntem


Son iki gündür herkes aynı şeyi merak ediyor:

İZLEYİCİLER EKLENTİSİ NEDEN ÇALIŞMIYOR/BLOGLARI NASIL TAKİP EDECEĞİZ?


Bu sorunla bir kaç yıl evvel de karşılaşmıştık,uzunca bir süre Blogger İzleyici Eklentisi hata verdi ardından da kaldırılacağına dair bir şeyler söylendi ve evet kaldırıldı.


Blogger Destek Forumlarına yağan şikayet sitem ve talep sonucu eklenti tekrar kullanıma sunuldu.
Merak edilen soru tekrar aynı Blogger İzleyiciler Eklentisi Kaldırılıyor Mu?..aslında belki kaldırılır belki de sistemin alt yapısında bir çalışma nedeniyle bu eklenti kısa süreliğine etkisiz hale gelmiş olabilir ancak Blogger İzleyiciler Eklentisi düzelene kadar Blogları Nasıl Takip Edeceğiz diye bir soru da beraberinde geliyor haliyle.

Sıkıntı yok!..

Blogger İzleyici Eklentisi olmadan da blogları takibe almak mümkün hem de iki şekilde..
Evet sayfamızda bizi takip edenlerin sayısını göremeyeceğiz bu yöntemler sayesinde ama blogları takip etmenin iki yolunu da biliyor oluşumuz içimizi rahatlatıyor.

Okuam listemizde takip ettiğimiz blogları görmek yeni yayınalrdan bir bakışta haberdar olmak gibisi yok.Bloglara Mail Yoluyla Abone olmak veya Mail İle Haberdar olmak bir çok yayını gözden kaçırmamıza sebep olyuor.

Bloglar Nasıl Takip Edilir : YÖNTEM-1)


KUMANDA PANELİnde Okuma Listesi sekmesinde  sağ üst tarafta resimde görünen İZLEDİĞİM BLOGLAR özelliği var.
İzlemek istediğiniz blogun bağlantı adresini yani linkini kopyalayıp KALEM ikonuna tıkladıktan sonra aşağıda görüldüğü üzere karşınıza bir pencere çıkacaktır.


Turuncu EKLE sekmesine tıkladıktan sonra bir pencere daha açılacaktır buraya da kopyaladığınız blogun linkini eklemeniz gerekmektedir.

Blogger Platformunda olan tüm blogları hatta arzu ettiğiniz siteleri bu şekilde İZLEYİCİLER EKLENTİSİ olmadan da takibe alınabilir OkumaListesinde yeni yayınları görüntülenebilir..çok güzel bişey! :)



Blog veya arzu ettiğiniz site linkini ekledikten sonra SONRAKİ diyerek bu blog veya siteyi takip etme seçenekleri de görüntülenecektir.
İzleyici Eklentisi olmadan Blogları Takip Etmek için bu en güzel yoldur..takibe alınan bloglar okuma listenize eklenir ve her yayından anında haberdar olursunuz.


Bloglar Nasıl Takip Edilir : YÖNTEM-2)


Daha bir kaç gün evvelinde yayınladığım BU SİTEYİ TAKİP ET BUTONLARInı hatırlar mısınız?

Bu butonlar sayesinde blogları kolayca takibe alabilir çeşitli tasarımlardan birini seçerek blogumuzun genel görünüm yani tasarımıyla uyumlu butonlar ekleyebiliriz..

İlgili yayına ulaşmanızı ve arzu ettiğiniz blogları bu şekilde takibe almak için tıklayın:BU SİTEYİ TAKİP ET BUTONLARI 

TAVSİYEMDİR!

Bu butonları Blogger İzleyiciler Eklentisi tekrar eski haline dönse bile bloglarınızda bulundurun dostlarım,ne olacağı belli değil.

Her iki yöntemin de işe yarayacağını umuyorum evet hepimizin alışmış olduğu Blogger İzleyiciler Eklentisi gibi olmayacak örneğin sizi kaç kişinin takip ettiğini sayfanızda gösteremeyeceksiniz ama hiç takibe alınmamaktan veya beğendiğiniz blogları takibe alamamaktan evlâdır dostlarım..

Faydalanmanızı ümit ediyorum sorularınız varsa yorum olarak yazabilirsiniz.

Eksiklerim hatalarım varsa bağışlayın.
Kolaylıklar dilerim.




O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

27 Ekim 2017 Cuma

Cuma Kartı:Besmele (2 Adet)


Bismillahirrahmanirrahim

Bu kelimenin yanına hiç bir şey yazılamaz.
Tek başına yazılır.

Hz. Peygamber (asm):“Besmelenin yazıldığı ilk satıra, başka hiçbir şeyin yazılmamasını” emretmiştir.
(bk. DİA Besmele md. Kurtubî, I,92; Kalkaşendî, VI, 211-215’den).

Besmele’de, Allah yüceltilmekte, Ona tazim ve saygı ifade edilmektedir. Diğer taraftan Allah Teâlâ’nın rahmetinden kovduğu ve müminlerin düşmanı olan şeytanı kahretme, küçültme ve aşağılama vardır. Ebû Müleyh (r.a.) bir adamın şöyle söylediğini anlatır:

“Resûlüllah (s.a.s.)’ın terkisine binmiştim. Resûlüllah (s.a.s.)’ın hayvanının ayağı tökezledi. Bunun üzerine ben, “Şeytan helak olsun, mahvolsun.” dedim. Resûlüllah hemen bana: “ ‘Şeytan helak olsun’ deme. Çünkü sen böyle söylediğin zaman o büyüklenir. Hatta kendisini bir ev gibi görür ve şöyle der: “Kuvvetimle bunu yaptım (başardım).” Fakat sen, “Bismillah” de. Zira sen böyle söylediğinde o küçülür. Hatta bir sinek gibi olur.” (Ebû Davûd, Edeb, 85; Ahmed b. Hanbel, V, 59- 71, 365)

Şeyh Muhammed Abduh bu konuda şöyle der:

"Bütün milletlerde ve bu cümleden olarak Arap milletinde de bilindiği gibi, birisi bir reis veya büyük bir zat hesabına ve kendi şahsından bahsetmeden yalnız onun için bir iş yapmak istediği zaman 'Falanın adına.' der. Ve o zatın ismini söyler ki 'O ve onun emri olmasaydı ben bu işi yapmazdım ve yapamazdım.' demek olur. Bunun en açık örneğini devlet mahkemelerinde görürüz. Hakimler gerek sözlü hükümlerinin ve gerek ilâmlarının başında 'Falan hükümdar adına veya falan reis adına,..' sözünü söylerler."

İşte bunun gibi bir Müslüman da besmele çekerken 'Ben bu işi kendim için değil, Allah adına, O’nun emri ile O’nun izni ile ve ancak O’nun için yapıyorum.' demiş olur."

Bilgiler kaynak:Sorularla İslamiyet.



Bismillah

Yanına ne bir virgül ne bir nokta.

Bismillah

Her güç Allah'ta,her işin başı da sonu da O'na çıkmakta demek gibidir..
İnsanoğluna verilen bu kıymetli söz bir kilit gibidir,bir izin belgesi gibidir..

Bu kıymetli belgeyi dilimizden,yüreğimizden düşürmeyelim inşallah..
Evimizde de yer almalı bu belge bu yüzden..
Besmelenin anlamı yapılamaz,bu kelime için tüm tabirler yetersiz kalır..

Nasıl ki Allah'ı tarif etmek zordur,işte öyle bir şey..
Bizim için en kıymetli olan Allah'ın kıymetlisi..evimizde yer alsın inşallah..

Kartları indirmek için:

BİSMİLLAH-1
BİSMİLLAH-2 

Arzu ettiğinize tıklayıp gerçek boyutunu görebilir çıktısını alıp siz de çerçeveli haliyle evinizde bulundurabilirsiniz..

Günümüz,Cumamız hayırlı ve mübarek olsun..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

25 Ekim 2017 Çarşamba

Sonbaharımsı Şeyler-Mantarlar-3 Hakkında Bilgiler Bilmediklerimiz ve Hadisler


Saîd İbni Zeyd radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:

“Mantar, kudret helvası türünden ilâhî bir lutuftur. Suyu da göze şifadır.”

Buhârî, Tefsîru sûre (2), 4, Tefsîru sûre (7), 2, Tıb 20; Müslim, Eşribe 157-162. Ayrıca bk. Tirmizî, Tıb 22; İbni Mâce, Tıb 8


Mantar diye tercüme ettiğimiz “kem’e” bir mantar türüdür. Peygamber Efendimiz, onun vaktiyle Cenâb-ı Hak tarafından İsrâiloğulları’na indirilen ve adına “men” denilen kudret helvası türünden bir yiyecek olduğunu söylemektedir (Müslim, Eşribe 159-161). Nitekim Allah Teâlâ İsrâiloğulları’na zahmetsizce yemeleri için her gün ağaçların üzerinde taze taze kudret helvâsı (men) ve bıldırcın (selvâ) göndermişti [Bakara sûresi (2), 57; A’râf sûresi (7), 160; Tâhâ sûresi (20), 80]; bunları biriktirmeden yemelerini emretmişti. Fakat onlar bu emre karşı gelerek o yiyecekleri biriktirmişler, böylece Allah’a güvenmediklerini göstermek suretiyle O’na nankörlük etmişlerdi. Allah Teâlâ da bu nimetini kesmiş, onlara bir daha “men ve selvâ” göndermemişti. 

Hadisimizdeki “Mantar, kudret helvası türünden ilâhî bir lutuftur” ifadesine gelince, özel surette yetiştirilen kültür mantarları bir yana, tabiatta kendiliğinden biten mantarlar, Peygamber aleyhisselâm’ın buyurduğu gibi, Cenâb-ı Mevlâ’nın kullarına bir ikramıdır. Zehirli olanlarından sakınmak suretiyle mantardan çeşitli faydalar elde edilir. Bu faydalardan biri, “kem’e” denen mantar türünün, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in buyurduğu gibi, bazı göz hastalıklarına iyi gelmesidir.
Kimileri, mantar suyunun, ilacın terkibine katılacağını, kimileri de bir şeye katmadan doğrudan sürme gibi göze çekileceğini belirtmişlerdir. Bu ikinci görüşü savunanlar, mantarın önce ateşin üzerinde pişirilip suyunun kaynatılması, ondan sonra göze çekilmesi gerektiğini söylemişlerdir. 

Bu hadisin râvilerinden olan Ebû Hüreyre, üç, beş veya yedi mantarın suyunu bir kaba sıktığını, onu gözünden rahatsız olan câriyesinin gözüne damlattığını ve câriyenin iyileştiğini söylemektedir (Tirmizî, Tıb 22). Kitabımızın müellifi Nevevî, Sahîh-i Müslim şerhinde bu konuda bir müşâhedesini anlatmaktadır. Dindarlığını beğenip takdir ettiği hadis râvisi Kemâl İbni Abdullah ed-Dımaşkî’nin gözlerinin görmez olduğunu, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu tavsiyesinin, kendisine fayda vereceğine inanarak gözlerine mantar suyu döktüğünü ve tekrar görmeye başladığını söylemektedir (el-Minhâc, VIII, 312). İbni Hacer el-Askalânî, bu zâtın İbni Abd diye tanınan Kemâleddin İbni Abdülazîz Ebû Dâvûd ed-Dımaşkî (ö. 672/1273-74) olduğunu söylemektedir (Fethü’l-bârî, X, 174). 

Bazı kimselerin kullanma usûlünü bilmedikleri için mantar suyundan fayda yerine zarar gördükleri de anlaşılmaktadır. İşte bu sebeple, hadisimizde sözü edilen mantarın türünü iyi bilmeli ve bu konuda tecrübesi olanların bilgisinden faydalanmalıdır. Aksi halde umulan fayda elde edilemez.

AKLINIZDA OLSUN:Her mantar türünde şifa olmadığı bilinmeli ve usûlüne uygun olarak kullanılmadığı takdirde fayda görülmeyeceği unutulmamalıdır.
Riyazüs Salihin

 

Gök gürlemesiyle yarılan yerden mantar çabuk çıkar. Yağmur yağıp gök gürlerse mantar çabuk çıkar. Serada da mantar yetişmektedir. Romatizması olanlar fazla yemesi zararlıdır.

Mantar, ekip dikmeden yetişen bir bitkidir, suyu ise göz hastalığına şifalıdır.
(Hadis-i şerif)


İÇİNDEKİLER:

*Bol protein
*Antibiyotik


Yan etkisi

Bazısı zehirlidir. Hazmı zordur, romatizmalara ağrı verir.

Telafisi :
Tuzlu sirke içmek, mantar zehirlenmesine karşı faydalıdır. Mantar yendikten sonra ılık bal şerbeti içilir.

Şifası:
  • Göz harareti: Mantar suyu sıkılıp göze damlatılır.
  • Göz iltihabı: Mantar suyu, hakiki sürme tozu ile karıştırılıp gözlere sürülür.
  • Gözün görme gücü: Yukarıdaki uygulama yapılır.
  • Yorgunluğu giderici: Mantar yemek yorgunluğu giderir.
  • Vücuda kuvvet verici: Mantar yemek vücuda kuvvet verir.
Bilgi kaynak:dogalbitkiler.com










O K U
PAYLAŞ: Whatsapp