30 Kasım 2022 Çarşamba

Sevgili Handan



Geçen haftasonu ani bir karar ve daha evvelinde bir kaç kez sözü geçen ''O balkonda çay içmek istiyorum Handan!'' sözümü gerçekleştirmek üzere kendimi İstanbul'da buldum..Devasa şehre büyüttüğüm sevgimin daha da büyüdüğünü ve hatta yaşıma göre sevildiğini,durumum veya dönem ne olursa olsun beni etkilemeyi başardığını hayretle fark ettim..

Sırların ve meydana saçtıklarınla bir kez daha yollarında yürüdüm İstanbul..güzel bir insanı görmek vesile oldu bir çok şeye ve sen her zamanki gibi nasıl da güçlü nasıl da rengarenktin öyle :)

Arkadaşım gibi..!



Handan'a ulaşmak adına bir çok vasita kullanmam gerekti,pişman değilim asla..kalabalık hakkında hızlı akan gün hakkında yazmanın sırası değil her ne kadar söylenecek çok şey olsa da şimdiki konu ve aslolan Handanla buluşmamız ve onun şirin balkonittosu!


Buluştuğumuz andan itibaren kendisi de dediği gibi sanki sürekli vakit geçirmiş iki insan kadar rahat ve samimiydik..
Blog arkadaşlığı :) ne kadar güzel bir nimet.!
Evine ulaşır ulaşmaz çaylarımızı yudumlamaya başladık.
Bakın,burada..bu kapıdan güzel bir yere geçiyorsunuz..Handan'ın güzel içimli bardaklarından mis gibi çayınızı içerken kendinizi Ege'nin bir tatil köyünde hissediyorsunuz..
Rengarenk sakin,çocuk sesleri de bu güzel anlara hayat aşılayan süsler niteliğinde..



Bakmalara da oturmalara da doyamadım ki Handan..ama uzun kalamazdım..herşeye rağmen çok güzel bir gündü..


Kendisi bir başka evi bir başka yaşadığı yer bir başka güzel..ve öyle güzel ki,insan dış dünyayı o acımasız hızlı yaşamı ve yüksek beklentileri unutuyor nerdeyse..



Sadece huzur unutturabilir onları çünkü..keyif aldım..mutlu oldum bu küçük balkonda..dünya tatlısı sakin sakin anlatımı ve dingin duruşlu Handanım ise çok misafirperverdi bununla beraber kendimi çok rahat hissettirdi..
Çok çok teşekkür ediyorum canım!..




Bakın,ne kadar güzel serpiştirmiş içindeki sevgiyi,oraya buraya ve sadece balkonunda değil evin bir çok yerinde sevgi dolu bir insanın izlerini görüyorsunuz.



Gecesi de mutlaka çok güzel olurdu buranın..Huzurlu afiyetle güzel günler geçirmelerini diliyorum..




Handan ''İstanbul'da da bloggerlerin buluşması gerek''demişti..evet!
Neden olmuyor neden buluşmuyoruz ki..
Sanalda tanıdığımız ve lakin hiç de sanal olmayan arkadaşlıklar kurup yakınlaştığımız insanlarla fiziken de buluşmak hoş olmaz mıydı?
İstanbul bloggerleri neden harekete geçmiyorsunuz?!



Kaç çay içtik biz Handan?
Saymadım,hatırlamıyorum..hava da biraz serindi sürekli tazelendi çaylar..sohbete yakışmıştı çayın rengi çünkü :)




Akşama yakın yollara düştüm,yalnız bırakmadı sağ olsun..Karşıya kadar benimle geldi,ne kadar keyif aldım varlığından dostluğundan bir bilsen..
Tatlı kadın!:.yine görüşeceğiz mutlaka..
Mutlaka!
Otogara geldiğimde bir anıyı daha koydum heybeme..bir güzel gün bu kadar kısacık olmasına rağmen hayat boyunca sevgiyle hatırlatacak kendini mutlaka..
Değil mi öyle?



Teşekkür etmem gerek..Önce Rabbime nasip edip bir araya getirdiği için,sonra sana Handan güzel misafirperverliğin ve dostuluğun için,bu koca şehirde seninki gibi tatlı bir yuva ve insanın varlığını bilmek bile içimi ısıtıyor en sıcak renklere boyuyor inanki..

İstanbul'u daha çok sevmem için bir neden de sen oldun Handan!..tekrar tekrar teşekkür ederim ve dediğimi asla unutma.


Seni mutlaka mutlaka bekliyorum!


Sınırdan alırım kız seni ;) başka gelmek isteyen varsa çekinmesin hemen ses etsin :)


Sevgilerimle!






O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

22 Kasım 2022 Salı

Ah Sonbahar



Buralarda yaşayanlar,içinde bulundukları huzurlu beşiğin farkına asla varamayacaklar.Belki ancak benim gibi bir yabancı veya bir yolcu görebilir ancak kendilerini sarmalamış olan huzuru.
Nazlı nazlı tüten bacaların güzel görüntüsü beni mest ederken,ısınan evlerin sıcağını ise ev sakinleri görür ancak..her iki taraf da bulunduğu yerden görebiliyor bazı şeyleri ancak..

Ancak hayat..bir manzara gibi görünmüyor her zaman gözümüze..detayların fazlalılığından mıdır yoksa gözlerimizin bize gereksiz bize fazla bize fuzuli olan şeylerle meşgul edilişinden midir kaçırıyoruz gerekli olan tek şeyi..

Anlamı yani,hayatı yani,an'ı yani..




Sonbaharın son iç çekişleri..dağlar olabildiğince renkli,buram buram dumanlı bir hüzünle sarmalanmış çepeçevre..her ağacı her dalı her yaprağı bir bütünün parçası olduğu için güzel görünüyor şimdi..
Sonbaharı nasıl seveceğimi bilemedim..




Ne kadar küçük görünüyor uzaktan hayatlar,ne kadar sıradan ne kadar kolay..
Ne kadar anlaşılır ve yaşanır..
Değil mi?
İçimde bir ses: ''Şu çatılı evlerin birinde yaşamak sadeliktir'' diye fısıldıyor..Doğaya suya ağaca ezana ve hatta gökyüzüne elini uzatıp dokunacak kadar yaşamak sadelik midir gerçekten?




Dağların,tepelerin,minik minik ovacıkların serpiştirilerek konumlandırılmış görüntüsü bir ressamın fırçasıyla resmedilmiş dünya içinde bir an gibi.




Evet,bu mevsimde dağlara kaçmak gerek belki de..suyun gitgide soğuduyu toprağın gitgide daha da kasıldığı,köklerin oldukları yerde aylarca beklemeye razı oldukları bu mevsimde dağlara biraz daha yaklaşmak gerek..inciden bir kolye gibi dizilen koyunların kuzuların sessiz görüntüsüne dalıp dalıp sadeliğin ve doğallığın tadına varmak gerek..




Zamanı biraz dondurmak gerek..biraz durdurmalıyız gözlerimize saldıranları,biraz düşünebilmeliyiz..duymalıyız işitmeliyiz biraz..

Bu kaçıncı sonbahar?
Böyle demli,böyle yoğun böylesine sanat kokan,kimbilir?




Sabahları da görmebilmeliyiz,çatılara kokan saksağanları da biraz sevmeliyiz,yaprakları yavaş yavaş solmaya başlayan limon ağacını da anlayabilmeliyiz..




Her birini toplayıp saklayasım var..
Ama ağaçta durdukları renkleriyle kalmıyorlar ne yazık ki..daldayken de yerdeyken de değişimleri devam ediyor..kimse zamanın karşısında direnemiyor..
Bir parça sevebiliyorum ancak,gözlerimle ellerimle kalbimle..
O kadar.




Ya sonbahar..sabahtan akşama kadar,köylerden şehirlere kadar,dağlardan ovalara kadar kalbimi mest ediyorsun..
Şafakların ayrı güzel gün batımların ayrı.. 

Günaydın mısın,elveda mısın bilemedim..insan seni bir şekilde yaşamak ve saklamak istiyor ama bunu nasıl yağacağımı da bilmiyorum,derken bu güzel görüntü karşısında içimdeki ses çekine çekine de olsa yükseliyor bir kez daha:


''İçimde yağmur var içimde bulutlar içimde toprak var içimde tomurcuklar..''





O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

12 Kasım 2022 Cumartesi

Ağlıyorsun


Ağlıyorsun..
Ağlamalısın da..
Dinleme seni susturmak isteyeni.
Ağlamanın da bir usulü bir sebebi bir hikmeti var çünkü.
Gözlerindeki ıslaklık bir acının teridir,bir yorgunluğun eseridir.
Ağlamalısın.
Tamamen benimsediğin ve içselleştirdiğin bir duygunun dışa vuruşudur ağlamak.
Mutluluktan bazen..çok nadiren neş'eden ağlarsın çoğunlukla kederden veya içine sığdıramadıklarından.
Çek ellerini gözlerinin önünden.
Ağlamak ayıplanacak bir eylem değildir.
Anlamlandırılacak bir eylemdir sadece.
Düşünülecek bir hal.
Şükredilecek bir nimet..
Kalbinin toprağına damlayan her yaş,derdine vurulan mühürdür bazen
Bazen Rahmana özel atılan bir imza veya bir yardım çağrısıdır.
Ağlamak ıslatmaktır görünmeyeni veya görüneni temizlemek,arındırmak.
Çek avuçlarını gözlerinin önünden.
Dumanlarla çevrili dağların ortasındaki güneş haleleridir ağlamak..
Pırıl pırıl etmektir gönlünün sokaklarını.
Haykırmaktır ağlamak..
İnsansın..
Ağlıyorsun.
Ağlamalısın evet..
Dünya üzerinde sadece sana yani insana bahşedilen bu nimet sebepsiz verilmedi elbet..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

11 Kasım 2022 Cuma

Sonbahardan Bolca Fotoğraf Getirdim Bir de En Koyusundan Kitap Alıntıları


Tutkuyla hemen hemen her gün bloguma yayın girdiğim pırıl pırıl günlere selam ederim..

Şimdiki günlere selam edesim yok :)

Her hafta değil her ay değil her mevsim yayın girmek de nedir!?Nasıl bir durumdur bu,blog yazarı demeye bin şahit gerek birini bulamam :)

Merhabalar ve bolca fotoğraf ile okkalı bir dönüş yapıyorum bu gün doğrudur ancak gerisi gelir mi bilemiyorum.

Canlarım,blogdaşlarım..

Hayata kapılan bu kardeşiniz sizi özlemiş ve merak etmiştir arada yine tabi ki kuş bakışı bakıp bakıp çıkmıştır ses etmeden falan..yakışmadı bana..

Özellikle de en son Angara buluşmanızı görüncü ah nası lda çekti canım ciğerim yanınıza katılmayı ama neylersin ben gurbet ellerin kuşu böceğiyim Angara benim neyime..İstanbul olsun..

İstanbul kanatlarımı yormaz uçar gelirim yanınıza..o yüzden,İstanbul buluşması,lütfen :)


Fotoğraflar karma..ama bence hayat da böyle son zamanlarda,konuşacak tonlarca konu duygu his ve düşünce var aslında..ama şu zamanımızı ayıramadık ruhumuza bile,yalan değil bu..

Kenara köşeye notlar aldım yine de boş durmadım..fotoğrafların altına alıntılar ve sözler serpiştirdim..


Buyrun..



Evimin terasından..


“Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? ”

Mina Urgan

Bir Dinozorun Anıları, Mina Urgan




Eğer kötü bir şey yaparsan, önce zihninin ikna edilmesi gerekir; eğer iyi bir şey yaparsan, önce zihninin ikna edilmesi gerekir. Her şey ilk önce bir fikir olarak vuku bulur sonra o gerçekleştirilir. Bedenin, zihnin ona hazır olmadığı sürece bir şeyi yapmaya ikna edilemez. Hatta bedenine hastalık dahi girerse, zihin aracılığıyla girer. Gerçekleşmiş olan her şey, zihin aracılığıyla gerçekleşir Hikâyenin tüm anlamı budur: Yılan Havva'yı ikna etti. Yalnızca zihin ikna olabilir, baştan çıkartılabilir, aklına girilebilir ve sonra zihin bedeni çok kolayca ikna eder. Aslında, beden zihni bir gölge gibi takip eder. Bir kez zihninde bir düşünce olduğunda bunun gerçeğe aktarılması kaçınılmazdır.

Osho

Erkek ve Kadın Olmanın Ötesi, Osho





"Aynı anda her yaşı birden yaşayabilmek, iç âlemde mümkündür.Bir çocuk gibi meraklı, bir genç gibi istekli, bir yetişkin gibi mantıklı, bir ihtiyar gibi tecrübeli davranabilmektir hüner. Gönül yaşı itibariyle hem çocuk hem genç hem yetişkin hem ihtiyar olanlar derhal harekete geçmeyi de bilirler bir ömür sabretmeyi de. Yol dikenliyse ufka, zafer uzaksa sefere odaklanırlar.Saate değil, işlerine bakar onlar."

İdris Eren

Hikaye-i Deha, İdris Eren




"Umut. Muhteşem bir şeydir. İçinizde sarmaşık gibi büyür ve yüreğinizi sarmalıyıp sıcacık hale getirir.

Ta ki biri onu ayaklarının altında ezene kadar. O zaman sarmaşık tutuşunu sıklaştırarak artık kan pompalayamayacak hale getirir ve kalbiniz hızla ölür."

Vi Keeland

Patron, Vi Keeland





"Eğer kalbinin nerede olduğunu bilmek istiyorsan, düşüncelere daldığında aklının nereye gittiğine bak."

Vi Keeland

Patron, Vi Keeland




Seni doğasıya seviyorum.

Onur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü)




Ama insan asıl yazarken hatırlıyor.

O zaman kaybolmuyor hayat..

Celal Kadri Kınoğlu

Armağan, Celal Kadri Kınoğlu




'senin bana yaptıkların korkunçtu ama benim kendime yaptıklarım daha da korkunçtu.'

Oscar Wilde

De Profundis, Oscar Wilde





Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil...
Şükrü Erbaş
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Şükrü Erbaş




Ne kadar uğraşsam da
aklım ermiyor
nasıl verir insan
tüm ruhunu
kanını, canını
bir başkasına
hiç karşılık
beklemeden..
Rupi Kaur
Süt ve Bal, Rupi Kaur




Kim kandırdı seni
Kim inandırdı
Başka birinin
Seni tam yapacağına ?
Rupi Kaur
Süt ve Bal, Rupi Kaur




"Kitapları, asla kimseye söylemeye cesaret edemeyeceğiniz şeyleri söyleyecekseniz yazın. "
Kafa Dergisi





Yüzünü yakın tut biraz
dünya geçiyor olanca görkemiyle
tad alamıyorum...
 
Şükrü Erbaş




TESPİT:İki çeşit geç kalmışlıkla başbaşayım.Birincisi kişisel ikincisi toplumsal.




Bazen vakit dolmuş olmasına rağmen düşemiyorsun..




Günümüz medyası..
Dünya yanar, çocuklar ölür, ağaçlar kesilir, yasaklar gelir, twitter dışında bir yerde göremezsiniz, lakin bizim boşanma haberimiz yirmi dört saat geçmeden her yerdeydi!
Aslı T. Kızmaz




Ne kadar okusan, ne kadar doldursan kendini, ne kadar entellektüel görünürsen görün, işin içine kadınlık hisleri girince her şey bir anda yerle bir oluyor. Kadın olarak artık genlerimize işlemiş bir durum var: kendini suçlu hissetme. Yaşadığın olumsuzluk ne olursa olsun, önce hemen kendine dönüyorsun, ben bir hata mi yaptım, diyorsun.

... içimize işlemiş işte, sorunu önce kendimizde aramak...
Aslı T. Kızmaz




" Sevgimi nasıl göstereceğimi bilmiyordum. Sınıf arkadaşlarım haklıydı . Vahşiydim , yabaniydim. Mademki seni seviyorum o halde canına okumam hak. Mademki beni sevdin , tüm kutsal kitaplardaki belalar sana müstehâk . #Çalıkuşu


:) 












Ruhun Gözyaşları
Çocuklar da evlenip gittikten sonra diyor karşımdaki acılı yüz, hayatta tutunacak bir şeyim kalmadı. Gün be gün kedere gömüldüm ..
devamı linkte,okunabilir..




“Because of you, I can feel myself slowly, but surely, becoming the me I have always dreamed of being.” – Tyler Knott Gregson



 

Mutlu olmak istiyorsanız, olun.” | Lev Tolstoy


Yorumcuklar atar mısınız bilmem :)

Özledim..!



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp