26 Nisan 2020 Pazar

Ramazanda Maneviyatımızı Artıracak Diziler


Ramazan ne güzel bir mevsim ne güzel bir iklimdir..bu güzel mevsim uzun sürmez,geldiği gibi gidecektir elbet..günlerden ibaret gibi görünse de öyle değildir..kimileri için milattır kimileri için pırpıl pırıl tazecik sayfalar..kimileri için yepyeni bir dünya..

Ramazanın manevi havasını zedelemeyen,ruhen insanı bambaşka alemlere götüren,ilmin derinliklerinde dolaştıran ve kimi zaman iç çekişlere neden olan birbirinden güzel yapımlardan bahsetmek istiyorum bugün..
Zaman içinde eskimeyen,izleyici üzerinde mutlaka etkisi büyük olan yapımlar..
Sayılarının artmasını büyük bir arzuyla istediğim yayınlar..
Sermayem olsa da sadece bu tür yapımların üretilmesine vesile olsam dediğim yayınlar..
Bugüne,yarına ışık tutacak olan yapımlar..



Muptelası olduğum ve şiddetle önermek istediğim her Ramazanda aklıma düşen belki de bu güne dek yapılan en güzel dizilerden biri olan Yunus Emre-Aşkın Yolculuğu dizisini mutlaka izleyin.
İlk bölümü izlemek için yukarıdaki linke tıklayın.



Kuşlarla Yolculuk dizisi daha çok yeni henüz bir kaç bölümü yayınlandı kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum,Yunus Emre dizisindeki lezzet bu dizide de var gibi,bu dizide hoşuma gitmeyen tek şey süresidir :(
Bu tür yapımlar daha uzun süreli olmalı..ilgililere duyurulur.
İzlemek için linke tıklayın.



Yamak Ahmet de yine yılalr evvel TRT'de yayına giren bir diziydi,Her Ramazan aklıma gelir açıp açıp izlerim.
Henüz keşfetmeyen varsa bu diziye de bir şans vermenizi önerebilirim..
İzlemek için yukarıdaki linke tıklayın..


Son olarak:

RİCAMDIR DOSTLAR

Bu yapımlara benzer bildiğiniz başka yapımlar da varsa lütfen paylaşın..izlerken mest olduğum türden dizilerdir bunlar,ilim irfan kanaat saygı sükunet tevazu ve daha bir çok değeri tekrar gözler önüne seren türden oluşları ailece izlenebilir oluşlarını seviyorum..

İlk kez izleyecek olanlara iyi seyirler dilerim,bilmediklerimden haberdar edecek olanlara ise kalben en samimi teşekkürlerimi sunarım..




Allah'a emanet olun..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Sosyal Medya - 16Gün/16Yazı #11


11. Sosyal medyanın 3 iyi 3 kötü özelliği hakkında konuşalım mı bugün ?
Oldukça geriledim pek çok madde geride kaldı farkındayım ancak yapabileceğimi yapmak için gayret ediyorum,bulunduğumuz yerden devam edeceğim affınıza sığınarak..
Bu gün meydan okumamızın 11'nci maddesindeyiz ve konu hepimizin bir parçası olduğumuz sosyal medya ile ilgili..

Sosyal medyanın özelliklerini tam olarak kavramak ve anlamak bana göre mümkün değildir,içinde bulunduğumuz bir şeydir çünkü örneğin bir balığa denizi veya suyu tarif et desen balık bile bunu yapamaz..bir çok yönde etkisi atlında kaldığımız medya kimimizi kısmen kimimizi de tamamen etkisi altına aldığını söyleyebilirim..

SOSYAL MEDYANIN 3 İYİ ÖZELLİĞİ

1-Kısacık bir süre içinde bir hedef veya bir amaç uğruna bir araya gelmek.İnsanların sosyal medyanın gücünü bu anlamda kullanmaları ve bu yönde sosyal medyadan istifade etmeleri bulunmaz nimet.Bir çok konuda bir araya gelebilir sesimizi duyurabiliriz.

2-Yardımlarda bulunmak.Dünyanın bir ucunda hiç görmediğimiz ve yine hiç göremeyeceğimiz birilerinden haberdar olmak halini bilmek imdadına yetişmek ve gücümüz miktarınca katkı ve yardımda bulunmak da sosyal medyanın iyi özelliklerinden biridir kanımca.

3-DostluklarYirmi yıl boyunca belki de daha fazla interneti aktif olarak kullanıyorum bu zaman zarfı içerisinde yıllar yılı süren dostluklarım var,arkadaşlıklar değil dostluklarım var.
Şöyle ki;gecenin bir vakti arayabileceğim kişiler,en yakınıma anlatamadığım konuları anlatabileceğim kişiler..bu dostluklar sosyal medya sayesinde kuruldu ve yıllardır sürmektedir.

SOSYAL MEDYANIN 3 KÖTÜ ÖZELLİĞİ

1-Gerçeğin gizlenmesi-insanın kendini istediği gibi lanse etmesi.Sosyal medyada özene bezene gözlerimiz önüne serilen bir çok yaşam ve ilişkilerin gerçeklik payı tartılışır ne kadarı gerçek ne kadarı sahte bilinmiyor.Buna rağmen kişinin kendi hayatını başka insanların hayatları ile kıyaslaması,bir yarış içine sokuyor oluşu da bir gerçektir.Psikolojimizi ve ilişkilerimizi rencide eden zarar veren belki de en önemli faktörlerden biri tam da budur.

2-Algıların değiştirilmesiBu konu hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki,özellikle gençlerimizin takip ettiği bir çok ünlünün toplum ve değerlerimize verdiği zararları hepimiz biliyoruz.Son yıllarda bu tahribat gençlerle sınırlı kalmayıp nerdeyse her kesimden insanı etkisi altına almıştır.

3-Paylaşma zorunluluğuBöyle de bir etkisi var sosyal medyanın değil mi?..sosyal ağlarda nerdeyse her anını paylaşan insanları gördükçe kişi çok özel gördüğü ve muhafaza ettiği bir çok şeyi paylaşmaya mecburmuş gibi hissediyor.
Sosyal medyada yoksan,yoksun mantığı her geçen gün zemin kazanıyor.

Kısaca sosyal medya hem iyi hem kötü,bazen bir ayna bazen de yalancı bir dünyadan ibarettir.Kişi bir çok sınırını bu mecrada fark edebilir bazen de ne yazık ki bu sınırlarını zorlayabilir.
Melekleşebilir şeytanlaşabilir.
Yardım edebilir veya farkında olmadan bir insanın hayatını yerle bir edebilir.Bazen bir paylaşım birinin hayatına mal olabilir,küfre şükürsüzlüğe hatta şirke kadar bile sürükleyebilir.
Bazen bir kelime ile birilerinin hayatına dokunabilir,iyileştirebilir güzelleştirebilir..tüm bunlar kişinin iradesine karakterine ve kalbine bağlıdır..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

22 Nisan 2020 Çarşamba

Kimyasal Bazlı Kozmetik Ürünleri Nasıl Bıraktım-Kullandığım Doğal Ürünler


Doğal ve ev yapımı bakım ürünlerine oldum olası ilgim vardı,belki de bu yüzden banyodaki bir çok ürünü aşamalı olarak bu sevgimden dolayı adım adım bıraktım diyebilirim.Bizimkilere de bıraktırdım tabii ki..asla şiddet kullanmadan üstelik,arada bi stres atmak için onları dövdüğüm yalandır :)))
Doğal ürünlere yönelişimin ilk tetikleyicisi kozmetik ürünlerin ibadete engel olabilecek içeriklere sahip olmalarıydı.
Mesela içinde alkol olan bir parfüm ile nasıl rahat edebilirdim?
Veya içeriğini tam olarak bilmediğim bir yüz kremi ile nasıl namaz kılabilirdim?..bu ve bu gibi sebepler tamamen doğal ürünlere yönelmemi ve hatta bir çok ürünlerden tamamen vazgeçmeme vesile oldu..hiç bir pişmanlığım da yok bu konuda..özellikle de çok zarif ambalajlar içinde reklam edilen bir çok ünlü markaların deneyler için hayvanlar üzerinde yaptıkları zulmü gördükten sonra..bir canlının canını yakan üründen ötürü ben güzel görünsem ne olur görünmesem ne olur?..

Artık kullandığım ürünlerin miktarı belli harcadığım para miktarı belli ve bu değişikliğin faydaları yüzümden belli :)
Kozmetik ürünlerin çoğu aslında hem vebal altında kalmamıza hem de haram olan bir çok şeyi kullanmamıza neden oluyor,özellikle en ünlü markalar bu durumda bayraktarlık yapmaktadır..asla katkım olsun istemiyorum bu yüzden..

Peki nedir kullandığım ürünler:

EV YAPIMI SARIMSAKLI ŞAMPUAN

Özellikle de saçlarımın dökülmeleri ile ilgili çektiğim sıkıntıları bir kaç kez sizinle de paylaşmıştım hatta çok faydasını gördüğüm Ev Yapımı Sarımsaklı Şampuan Tarifini de sırf sonuçlarından çok memnun kaldığım için yapımını dahi göstermiştim.O şampuanı hala yapıyor ve hala kullanıyorum.
İlkin olabildiğince Doğal Sarımsaklı Şampuan arayışı içindeyken marketten doğala en yakını ve cebe en pahalı geleni gözümü kapatarak almış denemiştim buna rağmen sonuç beklediğim gibi değildi.
Evde yapılan sarımsaklı şampuandan daha doğalını nerede bulabilirim ki? diyerek şampuanı kendim yapmaya karar verdim,evet baz olarak yine bir şampuan kullanmak zorundayız ama bunu da en az kimyasal içeren türden yana tercih etmeliyiz.
Tamamen kurtulmak henüz mümkün görünmüyor.
Neden sabun kullanmadın diyenlere cevabım şu olabilir;sabunu saçlarımda denedim denemedim değil ama o saçın sertliğiyle insan çok rahatsız oluyor şahsen ben saçımla o şekil hiç rahat hissedemedim dolayısıyla en az kimyasal içeren bir şampuan buldum.

YÜZ/CİLT TEMİZLEME ÜRÜNLERİ

Şampuanın ardından yüz temizleme ürünlerinin de bir kısmını geçen yaz tatilimizden Alaçatı ve Kaz dağları eteklerinde yol kenarındaki doğal ürün satıcılarından bir kısmını da burada Almanyadan temin ettim..
Çok sayıda yüz maskelerim de vardı düzenli olarak kullandığım onları da Yaş Maya maskeleri ile değiştirdim..Tarifler için linke tıklayınız.

NEMLENDİRİCİ ÜRÜNLER 

Nemlendirici olarak da yine burada paylaştığım Ev Yapımı Aloe Vera Nemlendirici ve Kırışıklık Karşıtı Krem kullanıyorum,inanılmaz güzel bir kremdir mutlaka denemeniz gerek,sabah özellikle uyandığınızda yüzünüzü yıkadıktan sonra değişikliği göreceksiniz. (linke tıklayarak yayına ulaşabilir yapımını adım adım görebilirsiniz).

Tüm bu değişiklikler karşısında artık banyomda kişisel bakım ile ilgili bütün kimyasal ürünleri doğal ürünlerle değiştirdim bizimkiler de pek direnmediler sağ olsunlar bunun dışında diş fırçalarımız da artık tamamen ahşap fırçalardır  diş macunlarındaki fluoride'i araştırmanızı şiddetle tavsiye ediyorum rüya görmüyor oluşumuz epifiz bezimnin körelmesinde ciddi oranda katkısı var bu maddenin,daha doğal hiç mi hiç köpürmeyen bir diş macunu ile arada bir misvak da kullanarak diş bakımı konusunu da halletmiş oldum,ancak geriye çok önemli bir şey daha kalmıştı o da tabii ki nerdeyse her ay yapılan saç boyama işlemi yani saç boyasıydı.

Tereddüt ve uygulama zorluklarından dolayı kınadan uzak durduğum doğrudur ama sonunda aktardan 3 adet hint kınası alarak saç boyatma işlemine de doğal bir çözüm bulunmuş oldu,kına konusu epey detaylı olduğu için onu da ayrı bir yayın olarak hazırlayıp paylaşırım en kısa zamanda..

Kimyasal katkılı ürünlerden kurtulmanın rahatlığı benzersizdir kendinizden bunu esirgemeyin,sadece şunu düşünün mesela;
Sabah uyandığınızda kullandığınız ürünlerin sayısını sayın..kaç adet ürün kullanıyorsunuz ve bunların kaçı kimyasaldır?..
Yani kısaca daha gözünüzü açar açmaz vücudunuza temas eden kimyasalların miktarını tahmin etmeye çalışın..
Yüz yıkama jeli
Diş macunu
Nemlendirici krem
Deodorant
Parfüm
Saç şekillendirme ürünleri 
Bunlar genelde sabah yapılan bakım rutinimizin vazgeçilmez ürünleridir..ya hepsi kimyasal ürünlerden oluşuyorsa?..

Fikirlerinizi merak ediyorum,yorumlarda buluşalım,tavsiyelerinizi ise her zaman heyecanla bekliyorum.



Allah'a emanet olun.

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

21 Nisan 2020 Salı

Çocuklar İçin 4 Güzel Fİlm Tavsiyesi


Çocuklarla izlediğimiz filmler taslak olarak bekliyordu ne zamandır,kısmet bugüne imiş..hem çocuklar hem büyükler kısaca aileler için temiz,küfürsüz,gönül rahatlığı ile izlenebilen hem eğlenceli ve düşündüren 4 tane film önerim var bugün..
Hepsi Youtube üzerinden izlenebilir ayrıca..biz hepsini de çok sevdik..

İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler diliyor filmlerimizden kısaca bahsetmek istiyorum..



KELOĞLAN YENİ MASAL

Aslında hepimizin bildiği zeki ele avuca sığmaz neşeli Keloğlanın günümüze taşınan farklı ve modern bir versiyonu.
Film görsel kalite açısından çok çok iyi,izleyiciyi içine çeken türden üstelik,grafik efektler de pek mükemmel olmasa da çocuk dünyasını harekete geçiren ve heyecanlandıran türden..

Biz bu filmi akşam vakti izlemiştik sabah çocuklar uyandığında kahvaltıda tekrar izledi bu da demek oluyor ki çocuklar filmi epey beğendi :)

Youtube'da
KELOĞLAN YENİ MASAL İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN




HAY - ALLAH'I ARAYAN ÇOCUK

Görsel olarak sizi hayal kırıklığına uğratabilir ancak lütfen bu filme bir şans verin.
Çocuklar için sayısı daha fazla olmasını istediğim türden bir filmdir bu,inancın insanda fıtri bir gerçek olduğu daha iyi anlatılamazdı..

Youtube'da

HAY-ALLAH'I ARAYAN ÇOCUK İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN





HEIDI

Bayıla bayıla izlediğimiz bir filmdi bu çocuklardan çok ben izledim diyebilirim zaman zaman tekrar açıp izlerim bir parça,çayırlar kırlar ve kır çiçekleri,karlı tepeler ve Alp dağları,eski yıllar eski anlayışlar,izlemenizi tavsiye ediyorum biraz içinizi burkabilir (ben ağladım biraz) ama genel manada çok tatlı ve keyifli bir film.
Biraz hayallere dalmak hepimize iyi gelecektir mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum,başröldeki kız çocuğu da dünya tatlısı :)

Youtube'da

HEIDI (TÜRKÇE DUBLAJ) İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN






BAL KAYMAK

Bu da yerli Heidi diyebilirim yani oldukça anımsatıyor ancak bu filmin de ayrı bir tatlılığı ve güzelliği var hem bal hem kaymak tadında gerçekten..Sımsıcak ve samimi,sevgi dolu bir yapım.
Keyifle izleyeceğinizi düşünüyorum hatta bolca da kahkaha vaat edebilirim :)
Filmde ünlü oyuncular da var.

Youtube'da
BAL KAYMAK İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN









Sizin de film önerileriniz varsa lütfen lütfen paylaşın,temiz ve eğlenceli yapımlar bulmakta ciddi anlamda sıkıntı çekiyorum,Türk sinema filmlerini bu sebepten ötürü hiç izletmiyorum,çok fazla küfür cinsel imâ ve müstehcenlik içeriyorlar ne yazık ki.

Sevgilerimi gönderiyorum iyi seyirler dilerim tekrar Allah'a menat olun..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

20 Nisan 2020 Pazartesi

İlham Aldığım Şeyler (Seslendirilmiş) - 16Gün/16Yazı #6


6. Son günlerde sana ilham veren ne okudun, izledin, gördün ya da dinledin? İster listele, ister tek tek anlat. Senin yaratıcılığına kalmış.

Yine geriden geliyorum,siz devam edin ben elimden geldiği kadar yetiştirmeye çalışıyorum :)
İlham aldığımız şeyleri yazıyoruz bugün.
Bakalım neymiş bu ilham aldığım şeyler:)


Eğer ki bir nimet sana sayısız nimetler veriyorsa orada durup bir düşünmen gerek..toprak mesela..
Toprağa ne ekersen ek sana ektiğinin kat ve kat fazlasını verir..toprak aynı toprak olmasına rağmen hem tatlıyı hem ekişiyi verir..yani son zamanalrda ilham aldığım yegane şey toprak,buna da bir baş soğan sebep oldu (ilgili yazıyı BURADA)

Topraktan yaratılmış oluşuma mı şükredeyim farkına varıyor oluşuma mı..konu ve ilham kaynağım hep toprak bu yüzden çünkü toprak benim ana maddemdir ve ben toprak olmama rağmen hayaller içeriyorum,umutlar içeriyorum,nefesler içeriyorum,kelimeler cümleler içeriyorum,ses içeriyorum şekiller içeriyorum..
Hayaller demişken toprağa dönmek ilham patlaması yaşamama sebep oluyor girişten anlaşılıyordur :)
Son zamanlarda fikirler projeler deli gibi çakışıyor uçuşuyor beynimde,yetişemiyorum bazen :)

Tarlalar sürüyorum bahçemde çamaşırlar asıyorum bir yandan kuzuların me'leyişlerini işitiyorum çocuklarım bahçedeki ağaçlarda yapılan salıncaklarda sallanırken çamaşırlar arasından yüzüme vuran güneşe gülümsüyorum..


Domatesler ekiyorum biberler topluyorum sabahın erken saatlerinde ekmeğimi taş fırına veriyorum lahanaların geniş yapraklarına düşen suyu seyrediyorum damlaların süzülüp gidişini izliyorum,tavuklarımdan yumurtaları topluyorum,kendi tasarımım olan yumurta kaplarına yumurtaları sıralayıp aldığım siparişleri hazırlıyorum,pencerelerden perdelerim uçuşuyor kulağımın dibinden bir arı geçiyor.


Bolca kitabım,tırnaklarımın arasında toprak eteğimde çamur..kışın hiç de mükemmel bir görünümü olmayan ama mükemmel bir şekilde evimi ısıtan şöminem değil ocağım var..köy evinde şömine olmaz çünkü köy edinde ocak olur,duman olur kor olur ateş olur..odunu kapının önünde durur korları türk kahvesi kaynatır..ve sade hayat ve yine toprak ve yine elimizden alınan yüzlerce nimetin farkına varışım tekrar elde edilebilir ulaşılabilir oluşlarının farkına varışım ve tekrar şükür edişim..şükür şükür şükür binlerce milyonlarca şükrü eda etmekten aciz oluşum,onun farkında olup da ona da şükredişim..
Şükür etmeye yetişemeyişim..


Bu ve buna benzer şeyler işte..bir düşüncenin içinde yüzlerce proje yüzlerce hayal..ulaşılabilir hayal,ertelenmesine hiç bir gerek olmayan hayaller..gerçek hayata en yakın olan hayaller (uzak gibi görünse de aslında ulaşılır şeyler)..
Mutlu olduğum şeyler hayalleri ile bile heyecan duyduğum şeyler..
Kanaat,şükür,toprak..İşte bunları elimizden alamayacaklar..


Yazdım ve paylaştım,sonra dedim ki bir de sesli olarak sunsam bu yazdıklarımı yani seslendirsem nasıl olur?..
Seslendirdim..

Düşünce ve yorumlarınıza talibim..

Devamı gelmeli mi yoksa bu kadarı kâfi mi?

Allah'a emanet olun..

O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

Nostaljik Eşya-Kayboluş -16Gün/16Yazı #4-5



4. Evindeki nostaljik ya da antika bir objenin fotoğrafını hikayesi ile bizimle paylaşmak ister misin?
Eski şeyleri sevmeme rağmen evimde çok fazla eski bir eşya olmadığını fark ettim.
O nasıl olabiliyor acaba :)
Dolaplara çekmecelere baktım..kenar köşeden eski bir şeylere rastladım ama yüreğimi ciddi anlamda eskilere götüren pek bir şey bulamadım (eskilerim ve eskidikleri halde hala sakladıklarım Yunanistandaki evimde) buna rağmen yine de benim için çok değerli olan bir eşya buldum.
Babannemin hediye ettiği ve parmağıma çok büyük geldiği için takamadığım ama gözüm gibi sakındığım bu yüzük..


Hac'dan yeni gelmiş ve bu yüzüklerden sadece bir kaç tane getirmişti..alçak bir sesle bu yüzüğün gümüş olduğunu ve takana sevap kazandırdığını üstüne basa basa belirtmişti..ne yazık ki yüzük parmağıma çok büyük geldiği için hiç takamadım ama nereye gittiysem hep yanımda taşıdım.
Beeelki ileride beeelki ömrüm olur da yaşlanıp da bir nine olduğumda bu yüzüğü parmağıma takma fırsatım olur o zamana kadar bu yüzük nereye gidersem benimle olacak.


5. En son ne zaman kayboldun? Hikayesini anlatsana?

Şimdi benim böyle bir anım yok desem..genelde kayboluşlarım hep ruhsaldır :) o yüzden bu maddeyi üzülerek es geçiyorum.

Sevgilerimle..


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

18 Nisan 2020 Cumartesi

Şebboy - 16Gün/16Yazı #3


3. Bugün kendini hangi renk hissediyorsun?

Hobi bahçelerinde dolaştım yine bu sabah,hava hem gri hem de solgun bir maviye çalıyordu..serin ama soğuk değildi..kuşların ötüşü bir yandan diğer yandan kulaklığımdaki müzik yine ruhumu gezdiriyor ve meşgul ediyordu..sonra burnuma bir koku geldi..
O kokuyla beraber eski evimin kapısından girdim,oğlum hala küçüktü kızlarımdan hiç biri daha dünyaya gelmemişti..akşam vaktiydi ve mevsimlerde yaz olmalıydı.

Evin avlusunu yeni boyamışım ayın ışığı yansıyor orantısız kalın taşlı duvara,yerleri de ikindi vakti hortum çekerek dip köşe yıkanmışım,zemin beyaz mermerdendi,hava kararıncaya kadar avludaki plastik sandalyelerde komşularım oturmuş masaya kahveler pişirmiş servis etmişim....balkonun önünde kurumaya bırakılan çamaşırlar sallanıyordu,gökyüzünde dolu dolu bir ay vardı cebimde çok az bir para evimde yeterli miktarda odun gıda kahve vardı..dedem dışında bütün sevdiklerim hayattaydı..babannem ölmemişti,gözleri hala mavi mavi dolaşıyordu Kur'an'i Kerim'in sayfalarında..

Henüz gitmemişti hiç biri hiç bir yerlere henüz sarılmalar yasaklanmamıştı henüz uzun uzun yollara düşülmemişti henüz sevilenler ve birbirilerini sevenler bu kadar ulaşılmaz olunabileceğini kimseler tahmin etmemişti,henüz ekmek ve una bu kadar değer verilmemişti..

Henüz bu kadar kıymetli olmamıştı komşularda yanan ışıklar,odalardaki hareketler bu kadar hasretle takip edilmezdi, bir bebeğin açık pencerelerden duyulan ağlama sesi ve minareden duyulan ezan sesi insanı bu denli etkilemezdi yaşamanın tam olarak nelerden oluştuğunu henüz insanlar fark etmemişti..

Bugünkü konu koku değildi biliyorum konumuz renkti..ama işte o renge beni bu koku çekti.
Gözlerimi açıp çiçeğe baktığımda iyice yaklaşıp yapraklarına dokunduğumda kalbim tam da bu renge büründü sanki..işte bu yüzden;
Bu gün ben kokulu bir şebboy adını tam koyamadığım mor pembe bir rengim..





O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

17 Nisan 2020 Cuma

En Sevdiğim Köşem 16Gün/16 Yazı #2


2. Şu sıralar evde en sevdiğin köşen neresi? Orayı özel kılan nedir?

Panik odası diye bir film izlemiştim bir zamanlar,panik anında kendini güvenli hissetmek için özel olarak yapılmış bir odaydı orası..virüsün baş gösterdiği ve insanların paniğe kapıldığı günlerden bu güne dek ben de panik odama koştum sürekli..
Bu dönemde bazı zaman dilimlerinde yalnız kalmayı çok arzulamıştım oysa.ne bileyim belki bir kitap okumayı belki bir şeyler örmeyi veya yarım kalanları tamamlamayı gibi şeyler veya kafamdaki sessizliği dinlemeyi düşüncelerimi not almayı,koşmamayı yorulmamayı çok istedim.Ama öyle zor anlar oldu ki bazen;dehşete kapıldığım nefes almakta zorlandığım,ölüm meleğinin evimizin içinde dolaştığını hissettiğim..dünyalık olan ne varsa tamamen önemsizleştiği anlardı bunlar kısaca.
Vatanımdan uzak ailemden uzak bir yerlerde yaşamanın tam olarak ne kadar zor olabileceğini bir kez daha deneyimlediğim anlar..
Bu gibi durumların etkisi altında kalınca insan sürekli güzel bir haber veya sakinleştirici bir cümle duymak ister.
Foto kaynak:Flickr - Temsili Fotoğraf
Paniğe kapıldığım anlarımı geçirdiğim köşemi paylaşmak istiyorum bu yüzden.Çünkü bu zor dönemde ben genelde hep buradaydım hep buraya koştum hep buraya sığındım.. bir türlü toparlanamayan kırıklarımı hep burada toparladım.İnsan  kelâmı anlamını yitirdiği anlarda buradaydım,birini yanımda istediğimde buradaydım,hatalarımı günahlarımı gözden geçirip ''nerede hata yaptık'' diye büyük büyük sorular sorduğumda yine buradaydım.
Kıymetli eşim de çok destek oldu,dostlarım da,onlar benden biraz daha soğukkanlı ve aklı selim davrandı ama ben ipin ucunu çok kez kaçırdım diyebilirim..bu köşe işte o anların köşesi,hem panik hem de en sevdiğim köşem oldu.

Ve zamanla toparlandıkça gündelik yaptığım şeyleri yapmaya başladım en sevdiğim köşe yine bilgisayarımın başı oldu,dünyaya açıldığım köşe yani blog alemi..her blog yazarı olabildiğince dikkatle seçti cümlelerini sanki hiç biri felaket tellalığı yapmadı,her yazının getirisi faydalı oldu bu yüzden blog benim için hala en sevdiğim köşelerden biri olmaya devam edecek.




O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

16 Nisan 2020 Perşembe

Virüs Hayatımda Neleri Değiştirdi - 16 Gün/16 Yazı #1


Harika bir etkinlikle blog alemini tekrar havalandıran Ezgi'ye ve ona bu uğurda destek ve yardımcı olan herkesin aklını seveyim!..
Yeni bir meydan okumamız var a dostlar,gerçi son zamanlarda blog alemi bayağı bir ısınmıştı,yayınlar daha sıklıkla görünür oldu ancak kim nerede nasıl geçiriyor bu günleri takip etmek epey zordu..
Bu etkinlik vesilesiyle (konulardan yola çıkarak)sanıyorum ki bir çoğumuz bu dönemdeki kendimizin bir haritasını çıkartacağız...
Neşeli düşündürücü ve bol bol eğlenceli olmasını diliyorum,meydan okumanın başını tabii ki tanıtım yazısı çekiyor,blogumda kendim ile ilgili bir yazı HAKKIMDA sayfasında mevcut okumak isteyen hemen ışınlansın! :)

İlk Gün İlk Konu

1 . Belki aramıza yeni katılanlar vardır ya da olacaktır. Önce birbirimizi tanıyalım.
 ilgili yazı hakkımda kısmında dostlar.
Karantina döneminden önce neredeydin nasıl bir yaşam şeklin vardı, şimdi neredesin ne yapıyorsun, günlerini nasıl geçiriyorsun, neler değişti hayatında bu süreçte?

Karantinadan önceki hayatım ile şimdiki hayatım arasında aslında pek bir fark göremiyorum sadece şu var ki ve benim açımdan epey sevindirici bir şey oldu,insanların kendilerine kalma ve daha fazla düşünme imkanı doğduğunu görüyorum.

Ev hanımıyım ben ancak bir çok hobim olduğundan karantinadan evvel/sonra yaptıklarım hiç değişmedi diyebilirim,yine eskisi gibi gözlemciyim yine eskisi gibi doğa ile iç içeyim yine eskisi gibi blog yazmaya çalışıyorum okumaya çalışıyorum ve yıllardır devam eden kendimi ve hayatı anlamaya kolaylaştırmaya ve daha anlamlı kılma gayretimi sürdürüyorum.

Gündelik hayatımızda da fazla bir şey değişmedi,temizlik ve hijyen kurallarını artırmak dışında.

Son bir kaç yıldır tüketilen gıdaların temizliğine,evimizde kullanılan tüm ürünlerin olabildiğince daha doğal veya zararsız olmamalarına zaten yüksek bir önem veriyordum,alışveriş merkezlerini gezmek veya alışveriş ile pek ilgili olmadığım için işletmelerin kapanması pek rahatsız etmedi,çocukların okulları ve evin dışındaki sosyal hayatlarının minimuma inmesi dışında pek bir değişiklik yok ha şu olabilir,işim artmış olabilir yalnız,çocuklara daha fazla anlayış ve ilgi ile yaklaşma için de gayret ediyorum.Dostlarım yıllardır uzakta başka şehir veya ülkelerde yaşadıklarından iletişimimiz ve muhabbetimiz hep telefon yardımıyla oldu dolayısıyla bu anlamda da bir değişiklik yok ama komşularımla çat kapı kahve içmeyi özledim diyebilirim :)

Farkında olmadan sanki bu günlere yıllar evvel bir düzen kurmuş gibi hissediyorum,zorluk çekmemem ondan olsa gerek..
Tüketimi azaltalı yıllar oldu,daha duyarlı bir tüketici olmanın meyvelerini şimdi topluyorum desem yeridir.
Son zamanlarda gerek gıda gerek bir çok senaryoların uçuştuğunu görüyoruz,her halükarda elimizdekilerin zaten yeterli olduğunu anlamanın ve bunu çevremde de görmenin mutluluğu içindeyim..

Kalbimin en derin bir yerinde bu zor dönemin ardından insanların daha duyarlı ve daha az tüketme alışkanlığını kazanmış olarak daha iyi bilinçli bir toplum olmarak dünyadaki hayatımızı sürdürmeyi şiddetle arzuluyor..
Var olan zaten yeterli bu güne dek bizim olamayanlar zaten bu güne kadar elimizde değildi bu da demek oluyor ki bir şeylere sahip olarak mutlu olunmuyor,yeni alınan bir şeylerin öncesinde de bir hayatımız vardı ve olmaya da gayet sıkıntısız bir şekilde devam edebilir.
Herşeye sahip olmak diye bir zorunluluk yok.
Reklamların etkisidir :)


Sevgiyle ve umutla ayrılmadan evvel katılan herkesi tebrik ediyorum takip etmeye okumaya gayret edeceğimi de bilmelerini istiyorum..
Sanırım meydan okumanın 2'nci günündeyiz hemen bir sonraki konuya geçiyorum.

Allah'a emanet olun.


O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

15 Nisan 2020 Çarşamba

Evde Koruyucu Maske Yapımı - Senin Modelin Hangisi?

Mis gibi ev yapımı cilt maskelerinden yüz koruma veya virüsten korunma adına maskelere geçiş yaptık :)
Güler misin ağlar mısın bilmemem ama bu da geçecek demekten başka bir şey bulamıyorum.
Elbette maskeye ihtiyaç arttıkça kadınlar hemen kolları sıvadı,kimileri örgütlendi :)) ve evet artık bir çok yerde ev dikimi maske veya ev yapımı koruyucu maske/kendi maskeni kendin yap başlığı altında renk renk desen desen maskeler bulmak mümkün..

Evde maske yapımı daha da ileri bir levele yani seviyeye taşındı böylece,bunlardan bazıları görünce maskeye çok karşı olanlar bile ''aaay ne şirin'' demeden kendini alamayabiliyor ve gerçekten bazıları çok güzeller :)

Aşağıda çeşit çeşit ev yapımı maskeleri yer almaktadır..çocuklar için kadınalr için ve hatta tesettürlüler için bir şeyler düşünüp üretmişler..


Örgüye meraklı kadınalrın ürettiği maske modeli,daha geleneksel olanlar ve sürekli üşüyenler için..



Tahmin edecek olursam bunlar torunlar düşünülerek yapılmış olmalı,kimin tarafından bilirsiniz :)


Bu da aynı şekilde muhtemelen bir ananne veya babanne tarafından örülmüş olmalı :)


Çok daha minik çocuklar için düşünülmüş maskeler de mevcut.


Yine bebekler için güzel bir öneri


Her durumda güldürmeyi sevenler için..


Epey inceledim bu fotoğrafı..şahsen güzel bir fikir olduğunu düşünüyorum,beğendim bu modeli.


Ve bu da hem cesur hem de güzel kalmak isteyen kokoş kişiliğini hiç bir şeye kurban etmeyen hanımlar için düşünülmüş bir maske..güzellik için hayati riskler alanların modeli bu olsa gerek :)
Şekerim benim..


Bu da kahramanların maskesi..ve sayısı az bulunan maske modeli,uğruna savaşlar çıkan model..
Rabbim tüm sağlıkçılara ve bu zor günlerde canla başla çalışanlara sabır güç versin,merhamet etsin sevdiklerine bağışlasın..

Amin
Gİderayak:
Evde koruyucu maske nasıl yapılır diye merak edenler varsa ŞURAYA tıklamaları rica olunur :)

Evet,maske modellerimiz bu şekilde..
Beğendiğiniz model hangisi :)

Sağlıklı kalın Allah'a emanet olun..



O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

14 Nisan 2020 Salı

Yumuşacık Ev Ekmeği Tarifi


Buğdayın,hamurun,ekmeğin genlerimize işlediğini kimse inkar edemez,evde pişmiş bir ekmeğin kokusu vatana olan özlemi çocukluğa olan hasreti de beraberinde getirir..zaman zaman evde yapılan veya sadece mecbur kalınca pişirilen ev ekmeği son zamanlarda bir çok alışkanlığın ve hatıraların tekrar canlanmasına vesile oldu..zannediyorum ki bu karantina günlerinde evde en az bir kez yaptığımız yiyecek ev yapımı ekmek oldu..

İnsan yeniye ve hazıra ne kadar alışmış olursa olsun eskiye olan sevgisi daima galip gelmektedir..ev yapımı ekmek de olsa olsa bu gerçeğin yapı taşıdır,temelidir..
İçinde bir çok anı bir çok emek bir çok duygunun da olduğu ekmek kıymetini ve gerekliliğini biz hızlı yaşayan insanlara en güzel şekilde hatırlatmış oldu..

Elhamdülillah...

Elhamdülillah ki biz evlerinde daima ekmek kokusu ile uyanmış çocuklar olduk,hamd olsun ki sokakta oyun oynarken bizlere her zaman bir dilim ekmek verenimiz olmuştur..
Nice eski dediklerimizin altın değerinde olduğunu fark etmek de güzel bir nimet..tıpkı evde pişen ekmek gibi..

Bir akım aslında ya da daha modern bir tabirle evde ekmek yapmak son zamanlarda moda oldu..
O halde biz de bu akıma uyalım,modaya ayak uyduralım diyerek evde ekmek nasıl yapılır bir bakalım..genelde ben özellikle kış aylarında sık sık ekmek yapmayı seviyorum..çocukların talebi de ekmeği benim yapmam yönünde..

Amin ya Rabbi diyerek bu niyet üzere devam etmek istiyorum..mecbur kalmadıkça da ekmek satın almamayı düşünüyorum..umarım bu duruşuma sadık kalabilirim..

Buyrun tarife:

MALZEMELER:

1 paket yaş maya yoksa 2 paket instant (kuru) maya
1 çorba kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı süt (ılık)
1 tane yumurta
1 çorba kaşığı yoğurt (bir kahve fincanın içinde sulandırılmış şekilde)
Aldığı kadar un  (unu ölçülü eklemekte fayda var)


YAPILIŞI:


  • Mayamızı bir kabın içine alarak ılık su ile kabarmasını (çözülmesini) bekleyelim.
  • Bu işlemi muhakkak yapın en azından 5dk bile olsa mayanın çözülmesine ve aktif hale gelmesini sağlayın.
  • Mayamız aktif hale geldikten sonra un hariç(!) diğer malzemelerimizi de ekleyelim.
  • Son olarak da unumuzu mümkünse eleyerek mayalı karışıma katalım.
  • Güzel bir harç elde ettikten sonra hamurumuzu dinlenmeye alıp kabarmasını bekleyelim.
  • Kabaran hamurumuzu unladığımız tezgahın üzerinde bezelere ayırarak ekmek şeklini verelim.
  • Hamuru daima dıştan içe doğru yoğurmaya özen gösterin.
  • EKmeklerimiz şekillendikten sonra keskin bir bıçak ile üzerini çizelim.
  • Şekillenen hamurlarımızı yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye alarak üzerini nemli bir bez ile örterek tepsi mayası için 15-20dk kadar biraz daha mayalanmasını sağlayalım.
  • Ekmeklerimizin tepsi mayası da geldikten sonra üzerine sulandırılmış yoğurdumuzu fırça yardımı ile sürelim.
  • Daha yumuşak ekmekler elde etmek için fırınımızın en alt kısmına ısıya dayanıklı bir kase içine su doldurmakta fayda var.
  • Bu su ısındıkça fırınımıza ekstra nem sağlayacaktır böylece ekmeklerimiz daha da yumuşak olacaktır.


Ekmekler iki gün kadar yumuşacık ve taze kalıyor üçüncü günde gözle görülür bir kuruma meydana gelebilir ki bu da gayet doğaldı,içinde her hangi lezzet artırıcı ve katkı maddesi olmadığı için bunu garipsememek gerek buna rağmen ekmekler o kadar güzel oluyor ki ikinci günü görmeleri biraz zor :)


Dışarıdan alınan ekmeklerden hem daha doyurucu hem daha lezzetli olduğunu tahmin edersiniz,bir kaç dilim tüketmek yerine bazen bir dilim bile yeterli olabiliyor ek olarak bayatlamış olsa bile çorbaların içine inanılmaz yakışır ev ekmeği..

Bu günlerde epey vaktimiz var diyebilirim akşamdan yoğurarak da yapabilirsiniz sabah ilk işiniz ekmeğinizi pişirmek sevdiklerinizi bu harika koku ile uyandırmak kalıyor.
Deneyecek olanlara şimdiden kolaylıkalr dilerim,afiyet şifa olsun..




O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

11 Nisan 2020 Cumartesi

Evde Doğal ve Sağlıklı Oyun Hamuru Nasıl Yapılır?

Karantinanın ilk günlerinde oldukça hevesliydik diyebilirim hoş hala da çocukların hevesi mevcut ancak sanırım günler geçtikçe ebeveynler biraz yorulmaya başladı ki bu da gayet normaldir..
Karantinanın bu kadar uzun süreceğini kimse tahmin etmiyordu elbette çoğumuz bir bilemedin iki hafta kadar sürer diye tahminlerde bulunuyorduk ama öyle olmadıııı :))
Çünkü neden biz mesela 5 gün sonra bir ayı tamamlıyor olacağız :)
İnanılmaz ama öyle..havalar da son günlerde bir güzel bir güzel ki sormayın gitsin yine de çocukları evde olduğumuz süre zarfında eğlendirmek gerekiyor bu gerçek ve ciddi bir görev,inanın bana.
Çünkü tüm bu yaşananlar onların suçu değil,hepimiz bu durumun meydana gelmesi için bilinçli veya bilinçsiz olarak katkıda bulunduk,parmağımızın arkasında saklanmanın anlamı yok..neyse..
Sevgili ama çok sevgili Semmma Ig hesabından bir ev yapımı hamur tarifi paylaşmıştı en son biz de ilk fırsatta denemek istedik..
Elde edilen sonuç harikaydı dolayısıyla mutlaka burada da paylaşmak istedim..


Ev yapımı oyun hamuru için gerekli olan malzemeler her evde olan türden bu yüzden mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum,renklendirme işlemi için evdeki akrilik boyaları kullandık,evinde akrilik boya bulundurmayanlar suluboya ile de sanırım iyi bir sonuç elde edecektir.

Ev Yapımı Oyun Hamuru Nasıl Yapılır? buyrun tarifi aşağıda..


Malzemeler bir tencereye alınıp güzelce pişirilecek,harc kendini toparlamaya başlayınca tencereyi ateşten alın ve soğumasını bekleyin..ardından harcı istediğiniz miktarlara bölerek renklendirme işlemini yapabilirsiniz..





Oyun hamuru mis gibi vanilya koyuyor bunu söylemeden geçmiyorum ve ayrıca bu oyun hamuru kolay kolay kurumuyor,sayısız şekiller yaptıktan sonra hamurumuzu bir kaba aldık ve günlerce aynı hamur ile oynadık ta ki hamurumuzun olduğu kabı güneşte bırakana dek,doğal olarak hamurumuz kapalı bir kapta olduğu için güneşten dolayı terleyip ıslandı ve mahvoldu :))

Son olarak hamuru fırında pişirmek de mümkün,kolyeler falan yaptık biz bu şekilde onlar da güzel oldu :)
Yapacak olanlara kolaylıklar ve iyi eğlenceler dilerim.
Bu ve buna benzer fikirleri önerileri olanlardan da tavsiyeler istiyorum,buna benzer önerileriniz varsa lütfen bizimle paylaşın.

Sağlıklı kalın,Allah'a emanet olun..




O K U
PAYLAŞ: Whatsapp

8 Nisan 2020 Çarşamba

Yürüyüşten Sesler


Bizleri daha dijital ortamlara daha dijital bir döneme yönlendirdiklerini işitiyorum,cipleneceğiz her davranışımız takip edilecek ve hatta bilincimize dahi müdahale edilecek türünde senaryolar işitiyorum..bunu kısmen zaten son on yıldır yasamıyor muyuz?.. Var mı yok mu bunu planlayanlar veya olacak mı nasıl olacak diye kafa patlattığım çok oldu,sonuç:beynim havasız kaldı,yani bende benden ne kadar bıraktılarsa onu da yitirmeden düşünmeyi de bunları anlatanları da dinlemekten vazgeçtim..


Allah izin verir mi?..
Yarattıkları üzerinde böyle bir değişikliğe izin verir mi?..
Düşüncelerin çok derin yollarına gittim hatta arka sokaklara bile uğradım..Alzheimer hastası bir ninemiz var,çocuğunu unutur nerede olduğunu unutur nereden geldiğini unutur hatta namaz kılıp kılmadığını abdestli olup olmadığını dahi unutur ama asla namazın nasıl kılındığını veya namaz surelerini unutmaz..

En çaresiz olduğum anlardan biri de bu olsa gerek..
Allah bir insanın hafızasından bir kısmını alır da onun için son nefesine kadar gerekli olanını almıyor..insanın insana yapmak istediklerine bakıyorum da,bunlar (her kisme onlar) çok acımasızlar..


Bahar gelmiş cihana a dostlar..muhteşem kokular eşliğinde üstelik,yıllar yılı burnuma böyle bir koku gelmemişti..çocukluğumda duymuştum en son baharın kokusunu,bu denli yoğun bu denli canıma yakın..
Geçen gün sabahın erken saatlerinde daha herkes uykudayken yürüyüşe çıktım,yerler hala ıslak kuşlar henüz rızık arayışındaydı..ve doğa nasıl güzel nasıl kokuyordu..


Bir çok kuruluşa bir çok derneğe bir çok örgüte karşı güvenim kalmadı..bizden bu güzel kokuları bile amışlar aslında,yerine de bilmem ne koymuşlar..
Nicedir eskisi kadar yoğun uçak seferleri yapılmıyor hem hava hem kara trafiği ciddi oranda azaldı,gece gündüz bu yüzden mis gibi kokuyor dünya..


Dünyayı ve hayatı değiştirme gayreti içinde olanlar dünyanın nesini beğenmedi acaba?..
Nesini beğenmediler de var olanların yerine başka bir şey koymak istiyorlar?..
Ben razıydım oysa,çamaşırlarımı elde yıkamaya ben razıydım her gün unumu değirmenden almaya ben razıydım ipimi eğirmeye..ve daha nice nice şeye..


Makinesiz,gürültüsüz ve hatta elektriksiz yaşamaya bile razıydım..yeter ki doğa olduğu gibi kalsaydı,yeter ki İlahi düzene insan bu denli müdahale etmeseydi,sınırları aşmasaydı,bir yaratıcı olduğunu kabullenseydi..


Korkarım ki hasret duyacağımız çok şey olacak ileride..şimdi bahsetsem saçma gelecek şeyler..


Günlerdir evdeyiz ve yiyecek ile temizlik malzemesi dışında başka hiç bir şeye ihtiyacımız olmadı,günlerdir..düşünüyorum da biz eskiden nelere ne için para harcardık?..ve şimdi neden harcamıyor ve hatta bir çok maddi şeylerin yokluğunu  nasıl oluyor da hissetmiyoruz?..


Düşünüyorum...düşünüyorum..böyle de bu şekilde yaşamak acaba daha nereye kadar?..ne zamana kadar beklemek gerek ne yapmak gerek..elden dua ve sabır etmekten başka hiç bir şey gelmiyor ve düşünüyorum tekrar,düşünüyorum,yıllardır bizim gibi ve daha kötü şartlar altında kendi vatanlarında hapsedilerek kısıtlamalar ve yasaklar altında yaşayan insanları,çocukları..



O insanlar ki yıllarca bağırdı çağırdı yardım istediler,yavrularını öldürdüler gençliklerini heba edildi, ama onalr herşeye rağmen tüm bunlara rağmen hayatlarını onca yasak onca zulme rağmen idame ettirdiler..onca kısıtlamalara rağmen nasıl yaşadılar nasıl yaşadılar yaşamaya da devam ediyorlar ve sonrasında bütün kalbimle durup şükrediyorum Allah'a..


Allah çok güzel bir düzen hazırlamıştı oysa kullarına,bir kısmı olduğu gibi kabullendi itaat etti..bir kısmı da uydu birilerine beğenmedi düzeni,büyük büyük sözler etti etmeye devam ediyor veya ilk fırsatta yine eski günahlarına ve azgınlıklarına dönmek için can atıyoriyine ezecek Allah'ın emirlerini belli..yine isyan yine şımarıklık..
Yani yine kurunun yanında yaş da..Allah muhafaza..,kiminle yarış içine girdiğini kime isyan ettiğini bile bile akletmeyecek kadar akılsızlıktır bu oysa..


Dünya en doğal haliyle mükemmeldi oysa..


İnsanların bunca makine üretimi şeye ihtiyacı yok..yok.
Bunu çok daha iyi anlıyoruz bu günlerde,ancak insanın tekrar üretmeye ve insan olmaya ihtiyacı var..


İnsanın tekrar insan olmaya ihtiyacı var,kul olmanın ne denli yüce bir duygu olduğunu tekrar hatırlamaya ihtiyacı var,gözyaşlarını gizlememeyi acı çeken yanını paylaşabilmeyi,yardıma koşabilmeyi,yiyeceği ekmeği giyeceği giysiyi tekrar üretmeye öğrenmeye ihtiyacı var..


Yani aslında çözüm çok basit..insan onu yaradana dönmeli,huzursuzluğu böyle kalkacak ortadan evvela,sonra doğup büyüdüğü toprağa sahip çıkmalı,vatanının ekmeği ile suyu ile yaşamayı vazife saymalı ve katkıda bulunmalı herşeyi hazırdan beklememeli,gözünü dışarıya ve kolaya her daim müsait olana kolay erişilen şeye dikmemeli..


Yürüyüş boyunca hep bunları düşündüm..ha bir de deli gibi arzuladım bahçeli bir evi,deli gibi arzuladım toprakla iç içe olmayı bu günlerde..ama yok..


Bahçeli ve güzel evler burada zenginlerin elindeydi ve bunlardan birinde kalabilmek çok fazla bir gelire sahip olmak anlamına geliyordu o da bizde yoktu..
Bizde yoktu..biz ki avlusu geniş bahçesi muhakkak olan büyük evlerde büyümüş bir nesildik..


Bu yaşananlar bana çok iyi bir ders olsun,hepimiz birazcık kolaycılığı ve tüketme merağımızı bir kenara bıraksak sanki daha güzel olacak..bu gereksiz rekabetleri o saçma sapan yarışları kendimizi ıspatlamak için harcadığımız enerjiyi geçrekten kendimiz ve bizden sonra gelecek olan nesil için elle gerçek anlamda elle tutulan bir şeyler yapsak sanki daha güzel olacak..


Olası yazım hatalarımdan dolayı beni bağışlayın..
Yürüyüşten sesler programımız burada sona erdi..




O K U
PAYLAŞ: Whatsapp