24 Mart 2022 Perşembe

Müstakil Ev mi Yoksa Apartman Dairesi mi?


Okuma listesindeki çeşitli konulara değinerek hazırlanan özenli yayınları tektek okuyorum.

Gerçek hayatta görmemiş olduğum bu kadar ince insanın bir arada yer aldığı blog alemini sevmemin en büyük nedenlerinden biri de sanırım bu olmalı.

Ne kadar çok düşünce ne kadar çok cümle ve ilgi alanlarımız var yani farklılıklarımız bizi ne kadar da zengin kılıyor aslında.

Ama konu bu değil yine de buna değinmeden geçmek istemedim,iyi ki varsınız.

Hiç tanımadığım ama her birinizin dünyasına şahit olduğum için hepinize tek tek teşekkür etmek istiyorum ne olur hep yazın.

Hayatımdaki gelişmeleri bir günlük gibi buraya yansıtmadığımı biliyorum,azıcık çekinen biriyim bu konuda buna rağmen bazı konuları açıkça paylaşmamın sebebi yukarıda bahsettiğim ince insanların güzel düşüncelerine ihtiyaç duyuyor oluşumdur.

Bir taşınma gündeme geldi ve bununla ilgili yazmak istedim.

Binbir emek ve canımızı dişimize takarak,kış aylarında üstelik başlayarak duvarını tavanını zeminini tesisatını kısaca ana iskeleti dışında her şeyini yenilediğimiz evden bir anda vazgeçmek ve başka bir eve taşınmaya karar verdik.

Müstakil evimizin manzarası bütün şehri görüyor,avlusu geniş arkasında bahçesi ister ek ister biç tarzında minicik pencereleri var perdeleri indirmek yıkamak ve tekrar asmak çok kolay..ama manzaranın tadına ancak evin içinde varabiliyorsun geniş avlusunda bir Pazar günü ailenle şöyle uzun uzun kahvaltı edemiyorsun bahçe desen sık sık bakım istemeyen (ağaç gibi) bitkiler dışında ne sebze ne meyve ekebiliyorsun..çünkü benim gördüklerimi hemen dibimde olan komşularım da görüyor yani gereksiz bir samimiyet sözkonusu herşeyim o kadar ortada ki yüksek sesle tartışmadan bile çekinir olduk ne zaman bir konu üzerinde tartışsak hemen pencereleri kapatmak için koşuyorum ola ki evde kavga çıktı diye düşünülmesin,çünkü bir çok kez evdeki hararetli tartışmanın tam ortasında bir komşunun tam gözümün önüne gelecek şekilde balkonuna çıkıp kulak kabarttığına şahit oldum..

Eve girişimiz çıkışlarımız herkes tarafından görünüyor ve biliniyor,evime gelenler gidenler de belli,mahalle sakinleri 70 yaş ve üzeri çoğu emekliliğe ayrılmış kişilerden oluştuğu için meraklarını böylesine sıradan eylemler bile cezbedebiliyor,geçen yıl arka bahçeye ektiğim marulların sırasına bile yorum yapacak kadar hayatıma nüfuz edilen bir yerde yaşıyorum.

Evet,marulları neden o şekil ekmiştim acaba daha farklı ekilebilirmiş oysa günlerdir yabani otları yolarken toprağı kazarken taşını temizlerken beni izleyenlerin yorumlarına maruz kalmak arka bahçemi küçük bir sebze bahçesine dönüştürme kararımdan caydırmış oldu.

Ekmiyorum marul falan diyerek emeklerimi böylece çöpe atmış oldum tabi..başkasının hayatı ile bu denli alaka göstermek neyin nesidir ve neden bu denli huzursuzluğa neden olur anlamış değilim.

Mustakil evden ayrılıp bir daireye yerleşme fikri pek kafama yatmasa da geniş oluşu ve kalabalık aileme uygun oda sayısı kocaman terası ile daha cazip gelmeye başladı.

Toprak saksıda da topraktır marul da ekilir soğan da,küçük bir bahçeye dönüştürüp daha az bakış ve yorumlara maruz kalarak güzel anlar yaşayabiliriz düşüncesi baskın gelmeye başladı.

Huzuru,kendi evimdeki huzuru ne kadar çok özlediğimi belirtmeden edemeyeceğim,müstakil evin iyi yanları elbette var ancak şu anda bunlardan bilmem kaçı birbiri dibine inşa edilmiş bu çarpık yapılanmaya sahip mahallede mevcut bilmiyorum.

Demir korkuluklar çirkin göz zevkimi rahatsız ediyor arnavut kaldırımlarına benzeyen taşlarla döşeli yolların bakımsız oluşu sürekli park sıkıntısı yokuşu mutfağımın penceresinden gördüğüm manzaradan dolayı güzellik kazanmıyor.

Evin 300metrekaresinden sadece 70metrekare kadarını kullanarak resmi tatil günlerinde el birliği ile alelacele inşa edilmiş bir ev oldugunu yaşlılar anlatıp dururdu hep,çok eskiden hristiyanların arasinda yasayan müslümanlara  özgü yasaklardan kaynaklı bir durumun canlı ispatı bu ev.

Odunluk denen küçük bir yapı bile cok faydali olabilirdi mesela ama malesef o da olmadığı icin kışın ortasında nemli odunlar alıp odunları depolamak da ayri bi sıkıntı oluyor.

Ve artik günümüzde tarihi yapılar kapsamına girdiği için evi genişletmek odaları büyütmek de yasaklanınca kendimi daracık bir evde yasarken buldum desem hiç de gerçek dışı konuşmuş olmam..

Bu ve buna benzer bir çok neden daireyi müstakil evden gözümde daha cazip kılmaya hem yetti hem arttı,kışlık kıyafetleri depolama alanı yetersiz olduğundan valizlere kaldırıp her mevsim neyin nerede olduğunu aramanın tavana arasına kaldırıp indirmenin verdiği zahmeti saymıyorum bile.

Bakımına gelecek olursam,her ilkbaharda yer yer dökülen boyanın tazelenmesi avlunun tam ortasına ekilmiş nar ağacının sararttığı mermerleri şişelerce klorak kullanımını mecbur kılıyordu.Yani bakımı emek ve enerji gerektiriyor.

Masraflı ve zahmetli bir iş kısaca ve her yıl yapılması gereken bir iş.

Ama en çok kısıtlı alan sorunu.

İki kızıma ayrılan küçük oda oğlumun salonda uyumak zorunda oluşu bazen annemde günlerce kalışı,eve arkadaşlarını davet edemeyişi kendine ait küçücük bile olsa bir alanın olmayışı epeydir canımı sıkıyordu..karar vermek çok zor olsa da kurban edilen tek şeyin evin içinde her saat rahatlıkla hareket edememek ve manzara tabii ki ama taşınmayı düşündüğümüz dairenin de terası daire kadar büyük ve son kat olduğundan orayı küçük bir vahaya dönüştürüp tekrar yeşil bir alan oluşturma imkanını sunuyor üstelik orada da güzel bir manzaram olacak..

Belki tüm bunları yani olumsuz yanlarını kendimi ikna etmek için de yazıyor olabilirim oysa olabildiğince gerçekçi ve realist anlatmaya çalıştım sizin düşünceleriniz ve önerileriniz nelerdir,böyle bir müstakil evde kalır mıydınız ve neden?

Veya müstakil olmasına rağmen dış alan kullanımı komşulardan dolayı kısıtlı olduğu için bir apartman dairesine taşınmayı tercih eder miydiniz?..


Çok merak ediyorum fikrinizi..

Sevgiyle kalın,bana yazın mutlaka :)






Kiremithanem
Kiremithanem

”Bu Dünyada Çiçeklere Bakmak İçin Cehennemin Çatısında Yürüyoruz,Haydi Gelin,Çatıya Çıkalım!”

6 yorum:

  1. Ben bu kadar çok bakım gerektiren ve çok fazla komşuların herşeye müdahil olduğu bir evde kalmak istemezdim. Apartman müstakile göre çok daha yakınlık sunuyormuş gibi görünür komşular arasında ama değildir. Kimse kimseyi takip bile etmez.
    Bence taşınmanız çocukların da rahatlığı açısından güzel olacaktır diye düşündüm. :) Teras da bonusu olsun.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, Sizinle aynı duyguları paylaşıyoruz. Blogları ben de çok seviyorum. Kızım blogların modası geçti diyor ama ben orda kaldım sanırım:))))ev mevzusuna gelince biz Ankara da apartmanda oturuyoruz ama sürekli bir müstakil ev özlemi arayışı içindeyiz. Ekip biçebileceğiniz bir bahçe ne kadar güzel bir imkan! ne takıyorsunuz yorum yapanları, bahçe sizin, onlar konuşsun siz bildiğinizi yapın. Küçük evde yaşamakta bir sanat. Benim evim çok küçük olmasa da emekli olunca çok sadeleştireceğim inşallah. Az eşya az iş. İnsanlardan çok uzakta evleri de sevmiyorum, korkarım gibi geliyor. Hakkınız da hayırlısı olsun. Sevgiler..Ayşe

    YanıtlaSil
  3. Hiç düşünme, eğer o daire hoşuna gittiyse taşın derim.. Nedeni, bu konu uzun süredir seni geriyor ve bence üzerinden bir palto gibi atıp efil efil yaz giysilerine bürünmenin vakti geldi.
    Fakat şu soru önemli: orada da komşular olacak, ya yine aynı tür insanlarla olursan?
    Bunun cevabı hayır ise bence hiiiiç düşünme :)

    YanıtlaSil
  4. İki katlı bahçeli evimiz o kadar çok özlüyorum ki

    YanıtlaSil
  5. Merhaba,

    Tek sorun komşular olsaydı belki tereddüt ederdim ama evin küçük olması ve oğlunuzun odası olmaması daha büyük sıkıntı gibi duruyor.

    Sırf manzara için kalmazdım ben olsam, bu kadar niyetlenmişsiniz taşının bence.

    Ben artık şöyle düşünüyorum, hesapsız para harcayacak kadar zengin değilsek gönlümüze göre ev bir hayal. Daire de en büyük sıkıntı gürültü ve en üst kat ise izolasyon olacaktır. Rutubetten ziyade aşırı sıcak olur mu? Her odaya klima takabilecek misiniz? Cevabınız evetse düşünmeyin, o riski alın derim .

    YanıtlaSil
  6. Müstakil bir evde yaşayan olarak hemen yorumlarımı yazıyorum:
    Bir çok konuda olduğu gibi ev konusunda da ihtiyaçlar, aile yapısı ve öncelikler önemli. Benim için en önemli konu deprem konusu. 99 depremini 7. katta yaşamış ve bunun üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen apartman dairesinde kalamam. Çünkü hala uyuyamıyorum.
    sonraki konu müstakil evde bu kadar özgürlüğe alışmışken apartman da insanlarla yok sesti, gürültüydü diye sorunlar yaşayacağıma inanıyorum. Blog arkadaşımız Handan'ı biliyor musun, yen evini taşıdı ve daha ilk hafta ne sorunlar yaşıyor. seninde çocukların var, alt katta ki bir sorun yaratsa canın sıkılacak.
    ama anlattıkların dolu sorun müstakil evde. ben de benzer şeyleri yaşıyorum özellikle bahçeli evim şehrin göbeğinde ve gelen geçenin gözü üzerimizde. dediğin gibi komşular çok
    karışıyor her şeye. ama ben önemsemiyorum ve biraz da soğuk davranarak
    önünü alıyorum.
    son olarak git taşın ve dene derim. Her ikisinin zorlukları olacaktır, aklında kalacağına denemelisin.

    YanıtlaSil

Yorumunuz en kısa sürede sevgi ve alaka ile cevaplandırılacaktır.
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim.