25 Şubat 2022 Cuma

Zlatograd'da Bir Gün


Hesapta olmayan gitmeye de pek gönlüm bulunmayan bir yerdi burası.Hayır,inanılmaz bir şey olmadı şaşırtıcı bir şeyler de görmedim tam aksine gördüklerim bildiğim şeylerden ibaretti..hafızamın bir köşesinde bilmiyorum kaç yıldır bilmiyorum kaçıncı yaşımda kaydedilmiş görüntülerden farksız görüntülerdi..
Durup durup bakılası anlarımı yıllar sonra daha kirli daha puslu daha karmaşık bir beynin içinde rastlamak yetmezmiş gibi bu anılara bir de dokular eklenince iyice yaşadığım yerden kopmuş gibi hissetmeme sebep oldu.
Güzeldi diyemiyorum ama çok etkileyiciydi..gördüğüm şehir değil,bildiğim düzen unutmaya yüz tutmuş yaşam biçimiydi beni etkileyen..
Gözümüz aydın olsun ki dişimizle tırnağımızla ''eski zamanları,fakirlik ve kanaat dolu yılları'' yok etmeyi nerdeyse başarmak üzereyiz ve aynı anda onları,yani bu eski dediklerimize biz yeni insanlar olarak yaşamakla yüzyüzeyiz..




Dünya her zaman mı enteresandı yoksa son zamanlarda enteresanlığını daha da çok mu hissettirir oldu bilmiyorum..herşeyi herkesin yaşayabileceğini çok iyi farkına vardığımız bir zamanın içindeyiz.
Kimileri bu farkındalıktan yola çıkarak belki biraz panik hali içinde düzeltmeye veya sıyırmaya çalışıyor kendini kimisi de boş vererek an bu an diyerek gününü gün ederek ne yaşarsam kârdır deyip yaşamaya çalışıyor..

Çok büyük hedefler diktiler önümüze içimize de o hedeflere doğru koşturabilecek yazılımı da koymayı ihmal etmediler yani azıcık uzaktan ve azıcık daha yüzeysel bakacak olursak dünyaya,aslında hedeflerimizin hem boş olduğunu hem de ruhumuza yapımıza yaratılışımıza hiç de uygun veya gerekli olmadığını göreceğiz..

Size ziyaret ettiğim Zlatograd şehri ile ilgili light yani hafif cümleler içeren bir yazı yazmayı istemedim azıcık daha içimden daha çok düşüncelerimden ve farkındalıklarımdan bahsederek bu güzel şehri göstermek istedim.

Bu şehirdeki tarihi yapıların verdiği huzuru valizime doldurarak ve hatta yıllar yıllar evvel yaşanan o sakin internetsiz koşuşturmacasız hayattan bir parça bulup onu da yanıma alarak götürmek isterdim..

Ama öyle olmuyor tabii ki..

Alabildiklerim sadece sizinle paylaştığım bu fotoğraflardan ibaret ve buraya aktaracağım bir kaç cümle.
Hepsi bu...






















Çektiğim bütün fotoğraflardan en çok beğendiğim bu oldu...mümkünse büyütün bu fotoğrafı azıcık inceleyin onu..benim dikkatimi en çok şeken şey küçücük evlerin yansıttığı dinginlik yani öyle güzel inşa edilmişler ki kimse kimsenin güneşini kesmiyor gölge düşürmüyor..ve büyük bir tevazu görüyorum bu fotoğrafta..hiç bir şey aykırı değil hiç bir şey haykırmıyor sanki güzel bir eşitlik var değil mi?



Bir süreliğine kalınabilecek insanın kendisiyle olabilecek özellikle de ruhun dinlenmesi için gidilebilecek güzel bir şehir burası..karlı günlere denk gelmişti bizim ziyaretimiz ve her yer o kadar sakin o kadar tazeydi ki..
Yolunuz düşerse tavsiye ederim,bu şehir aslında çok aktif bir şehir,etkinliği bayramları kutlamaları bitmez sürekli kutlanacak bir şeyleri vardır ama bence bu etkinliklere denk gelmeyecek şekilde gerçekleştirin ziyaretinizi..




Güzel geçsin gününüz..



Kiremithanem
Kiremithanem

”Bu Dünyada Çiçeklere Bakmak İçin Cehennemin Çatısında Yürüyoruz,Haydi Gelin,Çatıya Çıkalım!”

5 yorum:

  1. Huzur veriyor sahiden; ne güzel bir gezi yazısı olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Ne hoş seyahat yazıların varmış, bu yazının altında çıktı şimdi onları da ziyaret edeceğim.
    Osmanlı mimarisi baskın bir kasaba gibi, kar altında da nasıl güzel görünüyor! Perdelere vuran güneşe ben vuruldum resmen! Gözlerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Ben de en sonda ki fotoğrafı sevdim. Ne güzel bir köy, görmek isterdim.
    Vakit ve nakit olsaydı da çıkıp köy köy gezseydik her yeri.

    YanıtlaSil

Yorumunuz en kısa sürede sevgi ve alaka ile cevaplandırılacaktır.
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim.