16 Şubat 2020 Pazar

[BELGESEL] Sıradan Birkaç Gün


Çocuklar gerçekleri ve doğruyu öyle kolay görüyor ve fark ediyor ki.Biz yetişkinler ise çocukların gördüklerine karşılık olarak sayısız bahane üretmek için çabalıyoruz.
Çocukları çocuk oldukları için allem ederek kallem ederek kandırmaya çalışıyoruz belki ama o sadece kendimiz için iyi düşünülerek tasarlanmış bir yanılsamadan baka bir şey değildir..
Büyük kızıma ne zaman;
-Neresi daha güzel daha iyi sorsam cevabı hep aynı oluyor,gözleri dolarak verdiği bu cevabın bana çoğu kez yetersiz kalışı böylesine ağır ve acı veren bir sorunun ardından diğer sorular da eklememe engel olmuyordu.
Çocukların bir çok olayı değerlendirme ederken kullandıkları filtrelere ihtiyacım olduğunu fark ediyorum böyle zamanlarda..
Çocuklarda olan bu filtreler bizde neden yok?..
Neden büyüdükçe hep bir bahanenin hep bir engel veya zorluğun arkasına sığınmayı tercih ediyoruz?..
Neden doğruyu örtmek için bu kadar çırpınıyoruz?..
Bu belgeseli izledikten sonra bir kez daha anladım ki her ne kadar itiraf etmekten korksak da biz yetişkinler doğruyu görmek istemiyor oluşumuzun tek sebebi doğrunun zor oluşudur..
Evet,doğru olan zordu ve biz farkında olmadan tek doğruyu örteceğiz onu imha edeceğiz diye başkalarının bize yükledikleri yükleri yaşattıkları zorlukları omuzlamaya bile razıyız..
Bundan dolayı sorarım kendime..
Biz miyiz çocukları ikna etmeye çalışarak kandıran yoksa kendimiz miyiz kandırılan?..
Büyük bir beğeni ve hayranlıkla takip ettiğim Hüseyin Taşkın (Fotoğrafçı) en güzel karelerini Doğu ve Ortadoğu'da çekiyor..oradaki insan ve doğa manzaraların etkisinden uzun zaman kurtulamıyorum kimi zaman..
Hüseyin Taşkın da yukarıda yazdıklarımın farkına varmış olmalı ki kendi sayfasında şöyle diyor:
Kendimizi gizlemek için ödediğimiz bedel, özgürce bırakacağımız bir yaşamın acılarından çok daha fazla. Buna rağmen tercihimizi genellikle “genel”den yana, gizlenmekten yana kullanırız. Bu giz zamanla , kendimizi anlatırken ortaya çıkacak olan çaresiz ve kararsız cümlelere dönüşür. O kadar saklanırız ki, sonra kendimiz de bulamayız.

Saklanmakla geçen ömürler yaşamaya devam ettiğimiz müddetçe en azından çocukların irade ve düşüncelerine müdahale etmesek diyorum..onların kendilerine özgü o filtrelerden yararlansak ve ona göre yol alsak belki de daha insani daha anlamlı bir yaşam sürme fırsatını yakalarız..
Belgeseli sakin bir zamanınızda izleyin..eminim kendinize dair çok şey bulacaksınız hatta çocukluğunuzu bile diyebilirim..


Sıradan Birkaç Gün



İyi seyirler dilerim..


Kiremithanem
Kiremithanem

”Bu Dünyada Çiçeklere Bakmak İçin Cehennemin Çatısında Yürüyoruz,Haydi Gelin,Çatıya Çıkalım!”

7 yorum:

  1. Mutlaka izlerim, aldım notunu. Bu arada nihayet uzunca bir zaman sonra bilgisayarımı açıp da sana yorum yazabilmekten mutluluk duyuyorum Sevgi. Telefondan yazamıyorum çünkü bazı bloglara. Blogger olmadığı için belki de. Yüreğine sağlık canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun,izle mutlaka eminim ki ardından sen de bor şeyler yazma ihtiyacı hissedeceksin ve merak da ediyorum sana düşündürecek olan şeyleri.
      En samimi sevgilerimle🧡

      Sil
  2. İyi ki bu sabah tv yi açıp rastladım bu belgesele bende trt2 de. normalde tv açmayız sabah sabah. ama ne sevdim. hatta arkadaş grubuma mesaj attım, ben bafa gölüne yakın köyde
    öğretmen olacağım diye. ilk onu seyrettim çünkü. sonrasında diğer bölgeler, çocuklar, o fotpğraflık kareler, ne güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhteşem hayatlar muhteşem bakış acıları ve muhteşem tespitler içeren bir belgeseldi sizin oralara gitmenize de çok çok sevindim🧡

      Sil
  3. Kendimizi kandırıyoruz aslında daha çok. Çocuklarımızı değil. Belgeseli de merak ettim. İzleyeceğim uygun bir zamanda.

    YanıtlaSil
  4. Belgeseli çok merak ettim. Güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  5. Çocuklar daha saf ve temiz bakıyor

    YanıtlaSil

Yorumunuz en kısa sürede sevgi ve alaka ile cevaplandırılacaktır.
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim.