Tatil Dediğin Bitmeye Mahkum Olan Bir Şeydir

Evdeyim.
Beş haftalık tatilimiz sona erdi.
Kafaları kuma gömme vaktidir :)
Enerji doldu içimize.Bu enerjiyi çok iktisatlı bir şekilde kullanma vaktidir..
Çoğu zaman sıradan gibi gözüken anlar bile çok kıymetli oldu çünkü.
Bir domatesi dalından koparıp yemek kadar kıymetlendi bir çok şey.Tuzlamaya gerek kalmadı hayatı lezzetlendirmek için.Ne de çeşitli baharatlar ile zengileştirdik.Sadece yaşadık gelişigüzel.
Sadece geleni kabullendık sevdik ve bağrımıza bastık.
Yani genelde ve her daim olmamız gerektiği gibi algıladık ve yaşadık bir çok şeyi.
Akrabaların bir araya gelişi,çocukların yeni yerler görmesi hatta her gün içtikleri sütü veren hayvanları canlı olarak görmesini bile kâr sayacağım.
Artık küçücük şeylerin içinde büyük anlamlar ve değerler arayacağım ve bulduklarımı içime çeke çeke hafızama kalbime kazıyacağım.

Eskiden tatilin bittiğini yazın bitmesiyle anlardım,veya ilk yağmurlar tatilinin bittiğine dair noktayı koyuyordu.
Artık zaman değişti.
Modern hayat yaz mevsiminin sadece 1/3'inde tatil yapma imkanı veriyor ve şaşkınlık içinde nerdeyse yazın ortasında okul hazırlıkları yapmakla bulursun kendini..
Herhalde bu tatil süresince kapitalizm hakkında okuduklarımı ömrü hayatımda okumamışımdır,o derece gücüme gidiyor yazın ortasında sistemin çarklarına dönmek..

Bir yıl boyunca nefessiz kalınacak belki de belirli küçük aralıklarda kaçamak nefesler alma imkanımız olacak ama öyle eskisi gibi uzun uzun yaz tatilleri bir daha olmayacak..
Anlayacağın insan artık bir çok şeyi part-time yaşamak zorunda kalıyor..

Çünkü tüketim çılgınlığı bunu dayatıyor insana..
Hızlı yaşamak mecburiyetinde kalıyor insan..
Hızlı hızlı herşey.
Hızlı sevin hızlı ağla hızlı kahrol hızlı toparlan hızlı affet hızlı unut..
her şey hızlı ve bu hız artık iyice uyuşturdu bizi.
Bu tatilde bir çok gerçeğin farkına vardım..dolaşırken eğlenirken veya öylesine otururken denizin kenarında Allahın bize sunduğu güzelliklere ne denli hasret bırakıldığımızı,önümüze sürekli ve her gün konan alternatiflere doğallıktan ve ihtiyaçlarımızdan ne derece uzak olduğunu anladım..
Allah'ın her zaman her nimetini aynı şekilde aynı miktarda verdiği halde biz insanların cimriliğini açgözlülüğünü gördüm.
Allah hiç bir zaman mevsimin meyvenin duygunun veya kokunun türünü ve miktarını değiştirmiyor örneğin.
Olması gerektiği gibi sunmaktadır bize bunları..
Şükredemediğimiz milyonlarca nimetin kaybını yaşatmasın Rabbim ama tam da bu yöne doğru ilerlemektedir insanlık.

*Aklınızda kalır mı bilmem ama devir artık en sıradan şeylerin güzelliğini bile arsızca tüketip yerine paketlenmiş şeyler koyma devri oldu.
*İkinci not:şapka şahsıma aittir :)))